Kurtarılmayı bekleyenler kurtuluşa eremezler. Kurtuluş, beklemekte değil; bir bebek gibi emeklemekte ve zamanı gelince yürümekte, koşmakta. Adım atmayanlar ilerleyemezler.. Kahraman; kurtarılmayı bekleyen değil, kurtarandır. Kendi nefsinizin kahramanı olun. Çünkü kurtulmaya en çok sizin ihtiyacınız var.. Çünkü, size en yakın; sizsiniz...
Karaktersiz insanlar gıybeti (dedikodu) silah olarak kullanır. Lâkin namlunun ucunun kendilerini gösterdiğini bilselerdi; bu aptallığa soyunmazlardı. Çünkü: Kötü söz, sahibinindir..."
Belki her şeyine engel olabilir dünyânın meşgalesi ama hayâl etmene hiçbir unsur engel olmamalı.. Çünkü hayâl kadar kolay, bedava ve haz verici birşey yoktur. Ama iyiyi hayâl etmeli insan, güzeli hayâl etmeli. Çünkü hayâller, belediye otobüsünü bekleyen durak gibidir; okunmayı arzulayan şiirde uyak gibi, her an gerçekleşmesi olağandır.. Hayâl, uygulamaya dökülmeyi bekleyen hayat planıdır.. Hayâl, başarmanın ilk adımıdır.
Hayâl; umut demektir, huzur demektir, Gerçekleşmese de her yüreğe gerektir.
Hayâl etmeyen beyin; içi boştur, kelektir,
Hayâl etmeyen zihin; zararlı bir elektir.
Eleştiriye kapalı olanlar, gelişemezler. Çünkü, eleştiri; bize eksikliklerimizi gösterir. Büyümek için, küçük nasihatlere ihtiyacımız var. Öğüt almayan ilerleyemez. Kimi; geçmişten, kimi; yaşamış-görmüşden, kimi de; zorluk çekip ölmüşden ibret almalıdır. Her şeyi önceden kendimiz yaşayamayız. Zaten herbir şeyi yaşayacak kadar da ömrümüz yok. Fakat, birileri, bizden önce yaşamıştır. Bazen, yaşlıları bir kitap gibi okuyabilmeliyiz. Büyüğünü dinlemeyen, büyüyemez...
Tecrit; istemediğin bir kalbe, geçici süreliğine göçe zorlanman. Hicret; kendini bulduğun kalbe, sonsuza dek yolculuk etmendir...
Kelebekler ateşe doğru koşarlar. Çünkü, onu sadece, bir ışık sanarlar. Eğer ki, kelebekler ateşin, kendilerinin helâkına vesile olacağını bilseydi, şuursuzca ateşe doğru, hızlıca uçar mıydı?.. İşte, nefste böyledir; harama doğru koşar, haramın sahte aydınlığına kanar ve bir kelebek gibi helâk olur. Mâsiva; nefsi azdırır, nefsi kandırır, nefs ise; bedenin helâkını hızlandırır ve ruhu ortadan kaldırır...
Ölüm; zorlu hayat imtihânının bitiş düdüğüdür. Karneler âhirette verilecek...
Haramdan kaçıldığı takdirde hayat kolaylaşır. Her haram, hayatı daha çok zorlaştırır...
Umutsuzluğa kapıldığında anla ki, bu sana şeytanın vesvesesinden başka bir şey değildir. Umutsuzluk; imansızlık boşluğuna atılan en tehlikeli adım olduğundan kötü sonun hazırlayıcısıdır, sakın ona teslim olma yanlışına düşme. Allâh'ın rahmetinden ümit kesmek; bir günahtan da öte kâfirlik alâmetidir. Çünkü; kâfirlerden başka hiç kimse Allâh'ın rahmetinden ümit kesmez. (Zumer 53). Unutma; İmanını ayakta tutan umudundur. Bu dünyada yediğin tüm darbelerin karşılığını alacağın bir ahiret var, unutma. Teslim ol, çünkü islamiyet; teslimiyet demektir. Çünkü, teslim olanlar kazanacak. Sen elinden geleni yaptıktan sonra gerisini Allâh'a bırak; tevekkül et. Olmuyorsa, olmuyordur. Belki senin için hayırlı olan budur. Sen olayları tüm yönleriyle göremezsin. Allâh ise; her yönüyle görür. Çünkü, sen acizsin, seni Yaratan ise sonsuz. Sen nefsinin mertebesi ve çizgisinde bakarsın, Basîr olan Allâh ise ebediyetiyle; tüm gizliyi görür. Belki, şer gibi gördüğün hayırdır. Bunu sen bilemeyebilirsin: ''Ve hoşlanmayacağınız bir şey olur ki, o sizin için bir hayırdır. Ve seveceğiniz bir şey olur ki, o sizin için bir şerdir. Ve (bütün bunları) Allâh bilir, siz bilmezsiniz (Bakara 216).Umudunu kaybetme; onu başka serüvenler için vasıta yap. Aksi takdirde, umudu bir vasıta olmaktan çıkarırsan; uzun ve dikenli yollarda bineksiz kalır ve sonu meçhul karanlıklar içinde kaybolursun...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!