Engin Çakar Şiirleri - Şair Engin Çakar

Engin Çakar

Karaktersiz insanlar gıybeti (dedikodu) silah olarak kullanır. Lâkin namlunun ucunun kendilerini gösterdiğini bilselerdi; bu aptallığa soyunmazlardı. Çünkü: Kötü söz, sahibinindir..."

Devamını Oku
Engin Çakar

Belki her şeyine engel olabilir dünyânın meşgalesi ama hayâl etmene hiçbir unsur engel olmamalı.. Çünkü hayâl kadar kolay, bedava ve haz verici birşey yoktur. Ama iyiyi hayâl etmeli insan, güzeli hayâl etmeli. Çünkü hayâller, belediye otobüsünü bekleyen durak gibidir; okunmayı arzulayan şiirde uyak gibi, her an gerçekleşmesi olağandır.. Hayâl, uygulamaya dökülmeyi bekleyen hayat planıdır.. Hayâl, başarmanın ilk adımıdır.

Hayâl; umut demektir, huzur demektir, Gerçekleşmese de her yüreğe gerektir.
Hayâl etmeyen beyin; içi boştur, kelektir,
Hayâl etmeyen zihin; zararlı bir elektir.

Devamını Oku
Engin Çakar

Eleştiriye kapalı olanlar, gelişemezler. Çünkü, eleştiri; bize eksikliklerimizi gösterir. Büyümek için, küçük nasihatlere ihtiyacımız var. Öğüt almayan ilerleyemez. Kimi; geçmişten, kimi; yaşamış-görmüşden, kimi de; zorluk çekip ölmüşden ibret almalıdır. Her şeyi önceden kendimiz yaşayamayız. Zaten herbir şeyi yaşayacak kadar da ömrümüz yok. Fakat, birileri, bizden önce yaşamıştır. Bazen, yaşlıları bir kitap gibi okuyabilmeliyiz. Büyüğünü dinlemeyen, büyüyemez...

Devamını Oku
Engin Çakar

Tecrit; istemediğin bir kalbe, geçici süreliğine göçe zorlanman. Hicret; kendini bulduğun kalbe, sonsuza dek yolculuk etmendir...

Devamını Oku
Engin Çakar

Kelebekler ateşe doğru koşarlar. Çünkü, onu sadece, bir ışık sanarlar. Eğer ki, kelebekler ateşin, kendilerinin helâkına vesile olacağını bilseydi, şuursuzca ateşe doğru, hızlıca uçar mıydı?.. İşte, nefste böyledir; harama doğru koşar, haramın sahte aydınlığına kanar ve bir kelebek gibi helâk olur. Mâsiva; nefsi azdırır, nefsi kandırır, nefs ise; bedenin helâkını hızlandırır ve ruhu ortadan kaldırır...

Devamını Oku
Engin Çakar

Ölüm; zorlu hayat imtihânının bitiş düdüğüdür. Karneler âhirette verilecek...

Devamını Oku
Engin Çakar

Haramdan kaçıldığı takdirde hayat kolaylaşır. Her haram, hayatı daha çok zorlaştırır...

Devamını Oku
Engin Çakar

Umutsuzluğa kapıldığında anla ki, bu sana şeytanın vesvesesinden başka bir şey değildir. Umutsuzluk; imansızlık boşluğuna atılan en tehlikeli adım olduğundan kötü sonun hazırlayıcısıdır, sakın ona teslim olma yanlışına düşme. Allâh'ın rahmetinden ümit kesmek; bir günahtan da öte kâfirlik alâmetidir. Çünkü; kâfirlerden başka hiç kimse Allâh'ın rahmetinden ümit kesmez. (Zumer 53). Unutma; İmanını ayakta tutan umudundur. Bu dünyada yediğin tüm darbelerin karşılığını alacağın bir ahiret var, unutma. Teslim ol, çünkü islamiyet; teslimiyet demektir. Çünkü, teslim olanlar kazanacak. Sen elinden geleni yaptıktan sonra gerisini Allâh'a bırak; tevekkül et. Olmuyorsa, olmuyordur. Belki senin için hayırlı olan budur. Sen olayları tüm yönleriyle göremezsin. Allâh ise; her yönüyle görür. Çünkü, sen acizsin, seni Yaratan ise sonsuz. Sen nefsinin mertebesi ve çizgisinde bakarsın, Basîr olan Allâh ise ebediyetiyle; tüm gizliyi görür. Belki, şer gibi gördüğün hayırdır. Bunu sen bilemeyebilirsin: ''Ve hoşlanmayacağınız bir şey olur ki, o sizin için bir hayırdır. Ve seveceğiniz bir şey olur ki, o sizin için bir şerdir. Ve (bütün bunları) Allâh bilir, siz bilmezsiniz (Bakara 216).Umudunu kaybetme; onu başka serüvenler için vasıta yap. Aksi takdirde, umudu bir vasıta olmaktan çıkarırsan; uzun ve dikenli yollarda bineksiz kalır ve sonu meçhul karanlıklar içinde kaybolursun...

Devamını Oku
Engin Çakar

Acele etmek; acil bir işe yetişmeye çalışmaktır. Bu, bazen olabilir, bazen çok elzemdir de zaten..Hatta hayırlı işlerde acele etmek; en iyisi.
Hayırsız işlerde acele etmek; en kötüsü..
Fakat, her işinde acele eden; ömür törpüsü,
yâni kısaca; hastadır...

Devamını Oku
Engin Çakar

Bulunmuş olduğumuz dünyâ, uzayda bir kum tanesi büyüklüğünde bile değil.. Mâdem bu kadar küçük bir dünyâda yaşıyoruz, mâdem bu kadar âciziz, o hâlde kendimizi büyütmenin mânâsı yok. Kibir, insanı helâk eder. Büyüklük vasfı ancak, kainâtın sahibine aittir. Biz neyin sahibiyiz, bir soralım kendimize, tabiki sadece; bizimle beraber çürüyecek olan iki metre kefene !...

Çünkü; hepimiz toplansak bir 'hiç' büyüklüğünde dahi değiliz. Bizi büyüten; Allâh korkumuz, bizi şahlandıran; Yaradan'a olan itaatimiz. Nitekim öyle demiyor mu âlemlere rahmet olarak gönderilen yüce Resûl: 'Üstünlük takvaadadır' diye...

Çünkü, insan en çok sevdiğinden korkar, çünkü insan, en çok sevdiğine değer verir, çünkü insan için en değerli ne ise, söz hakkı ona aittir: "Ona: ''Allah'tan kork'' denildiğinde, büyüklük gururu onu günaha sürükler, kuşatır. Böylesine, cehennem yeter; ne kötü bir yataktır o..." (Bakara 206)

Devamını Oku