Bu sana itirafımdır...
Kırık dökük aşkımdan,
Belki haberin bile yoktur,
Boynuma musallat olan ızdırabımdan.
Ve geceleri ansızın uyanışımdan,
Yastığa sen diye sarılışımdan.
'Benim bu aciz mısralarıma haddinden fazla değer veren sevgili Lütfi Kireçci ve sevgili Dilek Kaş'a ortak duygularımla'
Ne siyah perçeminden tutup,
Ne sarılıp bitli yakana,
Ben sana gel demedim ki
Geriye dönüp bakmadan
İzini sürdüm ölümün hep ardım sıra,
Sararmış bıyığıma emanet ettim cıgarayı.
Solmuş bir akşam üstünün son mahsulüydü bu,
Azrail beklemenin bilmem kaçıncı anı...
İnadına yaşayan,
ZİHAYAT-I NUR
Karanlık gecenin, umuda düşerken gölgesi.
kalbin nur dağlarına sireti sinermiş hüznün!
Karanlık gecenin,
Orta yerinde,gülmeni özledim;
Ağlama çocuk.
Esmer bir bulutun;
Yağmur semahında,
Kurumanı özledim;
(Ağanın erkek çocuk hasretinin doktoruna anlatımıdır)
Herkesin bir derdi vardır kendince,
Benimkisi dağları aştı CİVANIM.
Nedir diye sorma, sıkıldım eyce,
Kimselere, diyemeyom CİVANIM.
Bu öyle uzun bir ?iir olmayacak gülüm,
Sadece Seni seviyorum diye;
Yazyp geçece?im mysralara.
Geceler büyüyecek koynumda,
Bir mum alevinden geriye,
Sadece gölgem kalacak.
Kirlenmiş bir gökyüzünden,
Yol bulmuş bir yağmurdun.
Ve ruhumu kuşatan korkunun,
İlk ve son umuduydun sen...Biliyorsun...
Dua dua açılırken ellerim yokluğuna.
Gözlerime bent olmadı kirpiklerim.Görüyorsun...
Ben peygamber çocuğuyum...
Babamın adı ADEM’Dİ.
Evimiz cennetin en güzel yerindeydi.
Anamı, babamın bir kemiğinden,
Yaratmıştı yaradan.
Ve kahrolası iblisti,
“Bu şiiri yüreği olanlar okusun”
Hava kapandı yine,
Birazdan yağmur yağacak.
Ben tebessüm verdim yele,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!