Yaşar iken bilirsin çok severdim seni;
Sen yazma derdin ben ise duramazdım hani...
Şimdi, şimdi sahipsiz bir mezarım;
Adım yazmıyor, mezarım belli bile olmuyor;
Arar, arar bulur muydun beni;
Sahipsiz mezar olsaydım...
Melih başkanın emrinde,
Dokuz ışığın peşinde...
Devlet Bey'in izinde;
Şahlanacağız...
Başbuğu, önkuzuyu;
Ben sana demedim mi?
İlgiye, sevgiye açım diye...
Bir, iki saat değil;
Bir ömür saracaksan gir hayatıma...
Satır satır,
Alışmıştim, ben senaryo değil;
Onun bana olan aşkını gerçek sanmıştım...
Yalnız kaldığım anlarda ona;
Düşler kurmaya başlamıştım...
Gecem gündüzüm, o yar benim huzurum;
Emanet etmeyi düşünme;
Beni hiçbir kimseye...
Ben yapamam, yaşayamam ki;
Sensiz hiçbir yerde...
Eyvallah ardımda dağ gibi babam;
Bu sabah uyandığım da;
Resmen gözlerim parıldıyordu;
Sanki yeni uyanan ben değil idim...
Bugün kalbim bambaşka atıyordu;
İçerimde kıpır kıpır bir şey kaynıyordu;
Engelli idim, asi, deli idim...
Kendimi kendime kötüleyen idim...
Sen, sen gelene kadar...
Tarih tarih yazdıklarıma bak;
Sen hayatıma girmeden;
Bugün akşam üstüydü yatsıya yakın;
Hava karardı, şimşekler çakmaya;
Gök, gök gürüldemeye başladı...
Cadde de gezerken gökten;
Tane tane yağmur damlacıkları damladı;
Sen hak geçirmezdin;
Herkesi bir severdin bir tutardın...
Kızardın belki kalp kırardın;
Ama sen hak geçirmezdin...
Belki çok bir malın yoktu;
Olmuyor gülüm olmuyor;
Seni unutmak bana haince geliyor...
Çünkü ben seni hep benimsedim...
Seninle yaşlanmaya kendimce yemin ettim,
Aynı tarihte, aynı saatte, aynı saniyede;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!