Hani hep unutmak için uğraşırız. Unutmakla her şey bitecek sanırız ya. İşte bende öyle sanmıştım. Unutulmuyor hiçbir zaman bu bir gerçek. Ama en kötüsü de zamanla alışıyorsunuz her şeye. Önce yokluğuna. Sonra terk edilmenin verdiği acılara ve en son olarak da onu başkasının kollarında görmeye alışırsınız.
Bunlara alıştıktan sonra hiçbir şey hissetmiyorsunuzdur. Eskiden adını andığınızda yanarken içiniz, resmini gördüğünüzde dalarken maziye, başkasının kollarında görünce ağlarken, gizli gizli, zamanla bunların hiç biri olmaz. Ne içiniz yanar, ne maziye dalarsınız. Artık alışmışsınızdır her şeye. Tekrar acı çekmek istersiniz, ağlamak istersiniz, maziyi andıkça yanmak ama nafile. Her şey geçmişte kalmıştır. Ve içinizde büyük bir boşluk vardır. Hiç dolmaz sanırsınız. Ve mazide ki o eski sevgiliyle doldurmaya çalışırsınız. Bütün çabalarınız boşunadır. Dolmayacaktır eski sevgiliyle o boşluk. Artık bir yabancı olmuştur size. Ne yüzünü hatırlayabilirsiniz nede o tatlı gülüşünü. Resmine bile baktığınızda sanki bir yabancıya bakıyormuş gibi olur. Artık herkes gibi olmuştur. Sıradan bir kimsedir o sizin için. Kimseden farkı kalmamıştır artık.
Zamanla maziyi istersiniz. Tekrar âşık olmak, tekrar aşk ile yanmak istersiniz. Aşk olsun yeter dersiniz. Sevmesin beni. Tek ben seveyim ama yeter ki tekrar birini sevebileyim istersiniz.
Ama hep bir şüphe vardır içinizde. Aklınıza takılan tek bir soru.
Yeniden birini sevmeyi başarabilecek misiniz?
Kayıt Tarihi : 25.9.2011 15:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)