Önce haşhaş tarlalarından geçip iç çekeceksin,
Develi köprüsünden ineceksin ilçenin eteklerine
Kent edasıyla salınacak gözünde tarihi mihrabı
Selam duracak alacası, evliyaları, yanık kışlası
Olsa elinde denizi fark edilmezdi ziyneti
Vazgeçemiyorum anla; senin beni zırhıyla vasatlaştıran gülümsemelerinden,
Şikayetimi arz ederken geceye, dolanıyor dilime o eskimeyen gönül şarkısı.
Gönüller bir olsun diyorum kendi kendime,eksilmesin eskimesin gönüller.
Ürkütülmüş umarların peşinde, ayla gibi parlıyorken sen ve beyaz laleler,
Eyvah ki şuh ediyor beni; bu sendeki sezdirmeden usul usul gelmeler.
Şehrin ışıklarına dalıyorum tranvaylardayken,
Her ağaç bir sene gibi kayıyor gözümün önünden.
Beni sensiz değil, bensiz bıraktın.
Her ışıkta kendimi arıyorum.
İçimdeki çığlıkları duyuyormusun!
Her baca dumanı habercisi oluyor gençliğimin.
Daha yirmibeşinci güzündesin çocuk.
Unutma da, aldırma da hayata.
Daha git uzaklara, aç kanadını,
Sarıl umuduna.
Özgür olmak; özgürlüktür hakkınca.
Yorulmakta buna benzer, uçmakta.
Hiçkimsenin bilmediği bir hayal ülkesi benim dehlizim,
Dehlizimde sorgusuzca sorguladım seni,
Nezih bir yürekte yaktım bunca zaman gözlerini,
Karasal iklimlerin deryadil tünlerinde;
Hicran vakti deler yüreğimi bu tünlerdeki zifir.
O vakit dökülür sözlerimden;
Gözlerinde ettiğim sabahlar
O kadar birikti ki artık,
Zor geçer oldu günler.
Zor geçiyor bahsedilmemiş saatler.
Aldırmasam saatlere;
Yüreğimde biriken hengameyi,
Kardelenler gibiyim, kışın açarım ben.
Yağan karla doğar filizim, yapraklarım sarıdır.
Cayarım kahpelerden ve usulca dalarım ezberime.
Dokunmayın kahırdan susmuş yüreğim.
Tınlamaz bir avuç sefayı;
Çünki bir avuç yetmez ona.
Kızgın çöller bile dayanamadı bu sıcağa
Öyle bir gök gürledi ki rahmet beklerken
İniverdi yeryüzüne yerden büyük nesneler
Ne bağ kaldı, ne de tutulacak bir dal
Kartal yavruları savrulurken yuvasından
Sen aldırma düşen top yağmurlarına
Sevdan beni bu hallere düşüren,
Har değilmi çölde beni kavuran.
Rüzgar idi hal bilmeyen savuran.
Haber ilet gayrı gözüm tez elden,
Soldu gönlüm, soldu gönlüm güzünden.
Farkında olup yaşadım yıllarca yokluğunun
Varlığın sadece resimlerde, resimlerde duran adam
Cismin geride kaldı çocukluğumuz gibi
Çocukluğumuz eskidi, bizde eskiyoruz
Artık on beş senelik değil göğümüz
Ben yirmi sekiz oldum, sen otuz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!