Emsal Türkü Şiirleri - Şair Emsal Türkü

Aşk sebepsiz bir tutsaklık,
Alabora olmuş geminin son filikası
Kalkan son vapura yetişme telaşı akşamüstü
Güneşi yitirince, beliren yıldızları saymak delice
Üzülmek epeyce bir zaman sonra tükenmiş sözlere
Ve artık konuşacak tek kelime bulamamak

Bir bayram sabahı ansızın,
Bilmeden nereye gittiğimi;
Hiç tanımadığım görmediğim
O engin hayal gücümle bile çizemediğim,
Benden öncede yaşanmış,
Umurumda olmadan Atabey gülleri.

Zaman yaşıyor,
Yaşatarak dönüyor ibreler.
Bazen hicran, bazen silinmeyen nağmeler;
Bazende bir avuç kül, bir avuç dumandır geriye kalan.
Yitirilmiş sanılsada zaman,
Her ibrenin vuruşunda nefes alır insan.

Bir sokak lambasıydı tutmak istediğim,
İleride yanıp sönen renkli ışıklar.
Umudum yarındı.
Hep bekledim yarını.
Nerden bilirdim ki sokak lambası;
Arkandaki koyu karanlığı.

Kalemi kılıcından keskin bir alemin düşlerini vurdunuz,
Daha değmedi elim semaya.
Hatırlı hayallerim vardı, bulabilsem sevgiyi,
Yıldız yağsa şehrime ve tutabilsem geceyi.
Aldırmasa uçurtmam buluta, tınlamasa kaleyi
Nefreti nefret bilmesem belki severdim silmeyi

Ayder’de içilmemiş, henüz beyaz akşamlar
Geçilmemiş yeşilin en koyu hazından
Rakımlarda tadı kalmış serinleten anıların
Ayda değil ayder’de hava hala taze, hala yalın

Ayder’de geçilmemiş henüz soğuk sulardan

Can beraber nuraynım;

Eş'arın içinde bir nale tüter azar azar,
Rüzgarın savurduğu yaprağa benzer kelimeler.
Müebbet bir gecede aralanır esrâr,
Yüzün görünür kar feza.

Abıhayat aşkın içindir konuşulan bütün diller
Abıhayat aşkın için tutulan bu beyaz kara kalemler
Olmasaydı bu sebil aşk neyler idi keremler
Abıhayat aşkındandır sabah akşam ağlayıpta gülmeler

İndi bir kuş kanadıyla kurumuş zemin için bin dua

Çizdiğim hayallerde göğsüne dayadığım başımı taşlara vuruyorum şimdi.
Yanağına bir öpücük kondurmak için uzanan dudaklarım kupkuru kalıyor.
Gözlerinin gülüşüne kapılan gözlerim yaşlı, yanağına değen yanaklarımda.
Sesine ses veren kulaklarım duymuyor.
Neşeyle dolu olduğum anlarda sımsıkı boynuna dolanan kollarım bomboş.
Sımsıcak sevgiyle yüreğine değen yüreğim yaralı.

Hapsedilmiş bir vuslatı arzularken sensizlik;
Leyl içinde dem tutmuştur yokluğuna hayalin.
Hayal içinde devaya seslenirken arıtılmış bir deniz;
Derun içinde vurulur bir deva,
Deva dardadır, yankılanmaz beklediği son neva
Nefesleri sayıyor, nefeslerin yettiği bir kapıda;