İmkansıza beş kala
Uyandım uykumdan.
Açtım gözlerimi
Kızıl bir yaz güneşine.
Cehennemde miyim diye sordum önce
Sonra düştüğüm ikilemden çıkmak için uğraştım.
Su saatimden akıyor
Bir ağacın dalları arasına
Yerleşememiş yüzler.
Kıvrıldı ucuz hayallerin uçları
Sarıldı hastalar battaniyelere
Görüyor musun
Gözyaşı diye yine senler düşüyorum
En kırışık yerlerine
Şiir defterimin.
Yazım ne kadar çirkindir
Zafer şarkıları mırıldanan dudaklarıma inat
Bir mağlubiyeti haykırıyor kalbim.
Saatlerin tiktaklarına eşlik ederken
Ritim tutan ellerim;
Ölümün muamma gelişini gözlüyor
Tüm zerreâtım.
İsimsizliğimi parçalardı ismi;
En güzel ismi düşerdi kalbime…
Tüm kalpsizliğiyle…
Bu tuzlu göğün yüzü
Hangi yüzün özüdür?
Bu taş kesilmiş şeyin ortasında duran
Hangi gönülden beslenmiş güldür?
Şu az ötede duran yaşlı bakış
Kimin geçmişi, kimin geleceğidir?




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!