En ölümsüz cümleleri düş’üyorum dudaklarıma;
Ölüme razı gözlerim gülümsüyor…
Sana duyumsadığım tüm hisler hissizleşiyor;
Şimdi hiç batmayan bir güneş gibi oturmak vardı kalbine
Ağlamaktan yorgun düşmüş bir çocuk gibi
Duruvermek gözbebeğinde
Göz penceresine düşen ağacın dalına uzandı hayalim
Tuttum dalından
Çıktım bir göğün kalbine
Rüzgarı bir kokudur bu kalbin
Cennet misal kokan.
Büyüsü olmayan bir elma yedim ben
Sarı bir gülün rengi satırlardır şimdi dökülen
Rengini dokunulmamış, eskimemiş duygularımdan alan
Göğsümdeki tunç siperleri eriten
Güneş hokkasına batırılmış
Alemleri eriten parmak sureti divit
Göğü yarıp, yüreğine inen his
Solgun bir gül kokusu
Kokusu olmayan solgun bir gül
Gülü solgun bir toprak
Toprağı serin bir solucan
Solucanı kaçan bir lav
Lavı içine hapsetmiş bir toprak
Şairi en çok ne acıtır
Bilir misin diye sordum
Hayalimdeki çocuğa
Baktı soru işaretleriyle.
Değişir dedim
Daha fazla soru işareti birikti
Hangi buluta aşıladın ey şair
Gözlerindeki yaşları?
Bitmek bilmiyor çünkü
İçmek arzusu gözlerinden.
Şiir yaşların var bir de
Hangi gönle aşıladın
Örf-i nasta
âşık sanılır ki hep yasta.
Bilmiyorlar mı
âşığa bir lem'a-i muhabbet kâfi.
Tathir edilmiş
Çağdaş nesillerde aşk
Suya benzeyen ama rengi ve tadı
Zift gibi bir şeydi.
Parmaklarından sızan pembelikler
Filtreli fotoğraflar gibi
Asli çirkinliği örten
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!