Sevdan göçmenlerin kanatlarında sürgün
Ben senin sevdana sürgün tükeniyor ömür
Ne günüm belli ne de gecem aydınlık sensiz
Nasıl yaşarsın bilmem yabanlarda bensiz…
Sensiz akşamlarda, zifirlere seni yazacağım
Sen daima iyi ve doğru olmalısın;
Bensizken bile…
Sen bendeki beni yaşatmalısın
Ben yokken bile…
Aydınlık olmalısın ay gibi parlak
Açılır kara kaplı kitap, günahlar sorulur
Durulur içteki nefret, Karadeniz durulur
Bilenir eldeki baltalar, darağaçları kurulur
Gün gelir vurulur Anka kuşları…
Dostlar gider ötelere, toprakla dost olur
Gecenin kara yüzü göründü yine çatı katımın penceresinden. Ayın şavkı Karadenizi aydınlatıyordu. Uykusuzdum, birazda sarhoş. Sensizlik mi çarpmıştı beni yoksa içtiğim rakıdan mıydı bu bendeki baş ağrısı. Ben her gece seni özlerim, sensiz sessizliğimde her gece seni ararım ama yine bulamam. Boş kağıtlara seni yazarımda yine anlatamam seni ve beni anlamaz kağıtlar. Bu halime en çok içimdeki çocuk güler. Her şiirim senin adınla başlar, her şiirim senle biter de sen bilmezsin. Gecenin karasını maviye boyarım sen yokken, ben maviyi özlerim seni özlediğim kadar.
Her şey yarım. Aşklar yarım, sevdam yarım. Sensiz yaşanıyor yaşanacak her ne varsa. Yani hayatım yarım. Gecelerim yarım ve pazar sabahları radyodan çalan şarkılar bile yarım. Resimler yarım, ben yarım. Sensiz gecelerim, ayım, yıldızım. Sensiz ağlıyor gülen diğer yarım. Sensiz yaşanıyor yaşanacak her ne varsa. Sensiz, sessiz yarım.
Sen yokken durur zaman. Güneş durur, ay durur, bulutlar öylece durur. Dalgalar durur, rüzgarlar durur, insanlar durur. Ben durmam! ... Ben inatla seni özlemeye devam ederim. Durmadan, bıkmadan, usanmadan döneceğin günü beklerim. Yüreğimdeki yangını söndüremez binlerce umman. Yüreğimin sensizlikle yoğun olduğu bir yerlerde toplu güvercin katliamları başlar, tek tek vurulur sevgi kuşlarım.
Bir dağın yamacından seyrederim denizi
Dalgalar kumsala yetişmek için telaşlı
Biri var denizi taşlayan dertli vede ağlamaklı
Ellerinde bir demet solmuş kır çiçekleri
Oysa ben rüzgarlara gizlemiştim sevgimi
Her yıldız kaymasında sevdayı dilemiştim
Mahallemizin tek bakkalı sendin
Pirinç e taş şekere çöp katardın
Yarım kilo kaşarı kimse alamazdı senden
Zira teraziye parmağınla basardın
Sen ne şerefsiz adamdın Hayrilettin Abi…
Henüz vaktimiz varken sev beni
Sonra çok geçmiş olabilir
Ben seninle olsam bile
Ruhum ötelere gidebilir…
İki çiçek varmış yokmuş üçüncüsü
Biri taze imiş biri darbeli
Biri ona sevdalı biri eh işte
Bilinmez kime konacak bu gidişle…
Çiçeklerden biri dağlarda çayırlarda
Ben bilirim karanlığın içinde güneşe hasret yaşamayı
Sevda şiirlerimle aydınlanır dünya
Ateşten korkmaz bu Şiirbaz
Yangınlara yalın ayak yürürüm
Alevlere sarılmış yürek de ne ki
Ben sevda ateşini içimde yaşatmışım
Gün gelir kabuk bağlar bazı yaralar
Ağlarken gülmeyi öğretti bak acılar
Öldüğümde beni güller içinde saralar
Yürekte yangı var iyi değilim bu aralar...
Emre Vehbi ALKAN
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!