Ben bu değilim
Değiştim...
Yüzünde ki soğukluk üşütüyor ciğerimi
Har vurup harman savurdum sevdamı sana
Kıskanmadım zerresini
Gözlerinde beni doğurduğun her gün için
Şükranlar sunarım gökyüzüne
Ve bilinmemesi için çabaladığım güzelliğini
Yeniden fark etmenin bahtiyarlığı kavurur içimi...
Bir daha kal demeyeceğimi biliyorsun sana
Bir iskelenin suratına
Vapurumun denizden getirdiği tokatı çarpınca
Anlayabildim büyüdüğümü
Hanginiz denizci dedikleri zaman
İşaret parmağını şimşek gibi kaldırandım ben
Yol kenarlarında başının ucunda damlacıklarla
Yeni bir güne mutlu uyanmayı bekleyen
Papatya gibisin...
Islak toprak gibi kokuyorsun
Ceketinin çamuruna bakmadım hiç
Her sevda vedaya uğrar bir gün
Bilmezsin sor ayrılığı
Bir şişe rakıya ümit bağlamak
Başlatır sana olan dargınlığı
Ziyadesiyle üzgünüm
Hava şiir yazmam için zorluyor elimi
Mısralarının ilk ve sonu seninle biten
Mahkum ediyor rüzgar kokunu kağıda
Sen gülme;
Gülünce çirkinsin huysuz ve tatlı kadın
Parasızlık zormuş iki gözüm
Hayatın boşluğu midene vurunca anlıyorsun
Lakin hemen üzülme
Kolay şeylerde var
Misal harcamak insanları bozuk para gibi
Kader mi dersin?
Kaybedilişlere zar attığımız şu günleri
Kazan kazan kaynayan öfkelerin
Önüne atılmasına
Geçer mi dersin?
Dünyaya gözlerini açan bir bebek gibiyim
İlk çığlığımın hiddeti
Soğuk duvarlara vuran
Senin isminin çınlaması gibi
Keşke görebilsem gözlerini
Uyanmışsın
Rüzgar kirpiklerine misafir
Burnunda vatan kokusu
Kuş cıvıltıları eşliğinde
Kahvaltını yapıyorsun
Güneş sarıp sarmalıyor bedenini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!