Hani yoktun...
Hani gelmeyecektin....
Hani görmeyecektim...
Bunca yıl sonra oldumu bu.....
Çıkıp gelmen yıktı beni...
Bana ızdırapların kaldı...
oysaki son kanımı sana vermiştim...
Biraz nemliydi gözlerim...
Ama sodada iyi gelmişti....
Şimdi arıyorum gençliğimi...
Git gidebildiğince yol senin...
Dönüp dolaşacağın yer benim...
Sonunu bilmeden gittiğn sonunda...
Kararıp kavrulan ten de benim....
Yıkmakmıdır tüm emelin....
Kahveyi içeli kırk yılı aştı,
Hatırın kalmadı git güle güle.
Suyu dolduramadın kenardan taştı,
Allaha emanet ol git güle güle..
Çocuklarımız oldu kız erkek sıra sıra,
Vardım bozkır yoluna….
Hacı bektaş diyarına..
Sürdüm elini taşına…
İyi hal geldi başıma…
Bir bektaşi veli gördüm…
Yalnızlık almanya treni gibi..
Ha geldi ha gelecek…
Benim bu çileli yüzüm
Ha güldü ha gülecek…..
Artık borcum yok hayata,
Alma kimsenin ahını, gülü soldurma....
Gül yerine gelir de kırılan gönül asla...
Ağlattın yıllarca koydun bir kenarda....
Yüzün güler mi sandın koca cihanda...!
Aradan otuz yıl geçti karşılaştık çarsıda...
Yine seni yazıyorum bu gece..
Senden uzakta senden habersiz...
Dilimden dökülüyor yine hece hece...
Seviyorum ama yasaksın çaresiz...
Gelmek istesem gelinmiyor sana
Nisan ayı ramazan bayramı…
Mutlu bir Ramazanın hediyesi.
Mutlu derken, orucun armağanı.
Ama içimde hala maraş elbistan…
Çocuklarla bayramlaşmak isterdim.
Bir Canısı ile girdin gönlümüze…
Öncesi varda sonrası hüzün..
Bu büyük yalnızlığım, derdinde,
Yalnızım geceden yalnız..
Su gibi geçti yıllar sardı her yanı vefasızlar,
Takipçinizim sayın şair bey O?