Muhtelif dertlerimin arasından gülümseyen,gülümseten kardelenim
Habersiz umarsız açan akşam sefam
Mevsim bilmez zakkum çiçeğim
Bugün sana ne güzel sobelendim
Göz kapaklarından öpüp el tırnaklarını avuçlayan oldu mu hiç?
Yada alnına düşen saç tellerini sayıp
üfleyerek “kaç tanesi geriye gider” diye hesaplayan
Sana sevdiğini söylemeden anladığın,
düşürdüğün kağıt parçasını çakmak cebinde saklayan bir aşığın oldu mu hiç?
Uçurumdaki yosunlu kayaların içinden bir fidan uzamış
Hafif yan yatmış
Ucunda kiraz
Ulaşması imkansız
İşte sensin o.
Sana ulaşmanın bir sınırı var
Hafif kavgası
Hafif telaşı
Büyük resmiyeti var
İnce detayları
Bir tutam görgüsüzlüğü
Bir tek gözlerini unutmadım
Unutmamam da lazım
Umut koydum adlarını
Hiç kapanmasın diye gönül kapındaki o defter.
Uzun bir ağaç altında
Atıştıran kar tanelerine bakıyorum ufaktan
Çenem tutuk
Ayaklarım ellerim donuk
Olsun.
Konuşmaya değil sevmeye geldim uzaktan
Yüzün masal gibi
Anlatır her bakıldığında en güzel şeyleri
Mesela hemen bir bahar kokusu alırsın
Envai çeşit kuş sesi duyarsın
Uzaktan akarsu hışırtısı
Çimenlerin naifliğini hissedersin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!