İki yeşil zeytin
Yarım ay peynir
Bir fındık.
Kahvaltı gibi yüzün
Ihlamur nefesin
Yağmur yağdığı zaman
Daha çok çıkar kambur
Birileri ağlamış zanneder
Eşlik eder
Yumruk yemiş gibi durur
Bir çıkmazın tümseğidir aslında
Bir bir anlatsam sana aşkımı
Ağlayarak ikilersin
Üç gün gizli gizli beni izlersin
Dördüncü gün dayanamaz elimi tutar ve başlarız yıldırım hızıyla
Hemen beşinci kattan bir ev tutarız
Her akşam altıda kavuşuruz
Buram buram deniz kokusu
Azıcık yosun
Korna sesleri seyyar naraları var
Azıcık soğuk hava
Uzaktan görünüyorsun
Yarım saat olmuş bekleyeli
Gözlerimiz bir tek;çenenden öpüp yüzüne bakacakken,burunlarımızın çarpışarak sızlamasıyla yaşarırdı
Üzüntüye pek mahal vermezdik beraberken
Kadıköy’e yaklaşırken vapurda
Can simitlerinin gereksizliğini düşünmek kollarında
Bunu yüzüne ima etmek
Gözlerinin icrasını seyretmek sonra
Sen
Bozuk düzen bağlamam
Mızrabım penam
Bu düzeni bozuk şehirde
En güzel türküleri tutturtan
Tüylerim ürperiyor
El bileklerindeki kusursuz narinlik
Boğazından aşağı inen o eşsiz koy
Kutup zemini koynun
Gözlerin okyanus
Dudakların kızıl güneş
Bir yokluk bin ağıt var içten içe evimde
Kokuşmuş tüller gibi kirpiklerim
Ağlamaya hep meyilli gözlerim
İçten içe eridiğim bir evin içindeyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!