Akşamları açarım dükkanı
Kepenk yarıda
Hemen bakışlarını yakaladığım anların tozunu alırım
Sonra yakarım ışıkları açılır kepenk
Neme lazım gelirsin melirsin
Gerçi dükkan senin
Kızıldı gökyüzü yine,uzandığım yerdi
Hafiften terlediğim
Düşünüp durduğum yer hani
Bir gün buralardan kopup gidecek olmandı orada hep husus
Ne tuhaf endişeydi.
Can suyu verirmiş toprak
Sırtımı yasladığım ağaca
Hibe edermiş benim gibi
Susuz kalınca toprak
Sırtımı yasladığım ağaç
Gölge edermiş benim gibi
Işık yok
Mum dahi
Dolunay var sadece uzakta
Az biraz değdiriyor ucunu uzandığım koltuğa
Bir de gözlerin tabi
Omuz hizamda dikili
Kocaman bir pencere
Yanına yapışmış oturduğum sofra
Yağmur da yeni dinmiş
Damlaları süzülüyor camda
Odada ışıklar sönük
Dört beş mum dağınık
Eskidikçe güzelleşen şarkılar gibisin
Varlığından her daim haberdar
Tatlanasın diye aklıma getirmiyor,
gizliyorum seni
Sızlanmasına acımıyorum da şanssızlığına kahroluyor,gizli gizli ağlıyorum kuytularda gönlüme.
Bu dünyada çok şey kazandım
Çok şey kaybettim
Seni kazandığım an kaybettim
Beni de kazanmadan kaybettin
Uzaktan belirmeden
İçime doğuyorsun
Geliyor baharım
Ayva çiçeğim diyorum
Gölgesinde dikildiğim asmanın altında
Yaklaşmadan gidiyorsun yine




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!