Bir gün ışıyor hasret diyarında,
Siperler kazaskerlerle doluyor,
Akılsızca stratejiler dönüyor, gözlerini ikna etme çabasında
Kaybettiğim ordumun, cesetleri dökülüyor,
Sonra dev Anka kuşları diriliyor kor ateşten,
Yenilgiyi kabullenen yüreğim, şimdi ansızın siperlere dönüyor,
Son bir gün kalsa ve seni bir daha görmesem.
Artık gerçek bir ayrılığın sonu gözükse.
Aşkın bende hatıra, gözlerin emanet,
Giderim.
Ancak senden vazgeçer mi bu yürek
Onu bilemem...
Bir reddedilişin ufuğunda,
Kabul görülmediğim bir mezardayım.
Geçmiş asil karakterimle birlikte gömdü beni buraya,
Şimdi çıkmak istesem de asla bırakmaz paçamı.
***
Bir tuzak soru gibi,
Sanat anlayışım birden değişti.
Mazi de hatırlıyorum da öylesine bir birey,
Sükûnet içinde bir kimseydim.
Değiştim, hem de çok...
***
Sessizliğim çığlık çığlığa,
Gizemli bir karakter gibisin,
Kifayetsiz dörtlüklerimin şerbeti,
Yüreğimin barış çiçeği gibisin.
Yokluğun hazin bir sonu gözler önüne seriyor.
Varlığın ise bir o kadar neşeli.
2020
Son yüzyılın en buhranlı dönemi.
Savaş, hastalık ve nice karamsar düşüncenin doğduğu bir yüzyıl.
En kötüsü sensizliğin beşinci yılı.
Lakin dünyanın bilmem kaçıncı yaşı.
Zaman o kadar hızlı ki,
Ben bu şiiri yazarken, dünya çoktan döndü geldi.
Anlatırım seni yıldızlara,
Kalbime yaptığın onca işkenceyi,
Ve zulmü anlatırım her gece,
Duymazsın...
***
Bilmezsin...
Döküldü kalbimin yaprakları,
Uzun bir bahar sonrası.
Kurudu duygularım,
Kurudu neşem, mutluluğum.
***
Sustu kalbim bir ömür gidişine,
Kalbim bir bataklık oldu
Yeni bir sevdanın verdiği hüzün yaşları sağ olsun
Ruhum kendi cehenneminde yok oldu
Sevdam sağ olsun
***
Bedenim ateşlerde yansaydı,
Döküyorum yine içimi bulutlara,
Uçsuz Bucaksız gökyüzüne,
Zaman hızla geçiyor.
Gökyüzü bırakıyor sessizce kendini geceye,
Gidiyor bulutlar.
Kalıyorum yine yapayalnız.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!