Emirhan Tankoş Şiirleri - Şair Emirhan T ...

Yüreğimdeki sana ait duyguların isyanı başlayalı çok oldu.
Durmuyor, herşeyi yıkıp gidiyor.
Konuşsam, anlatsam sana derdimi,
Duracak her şey,
Ancak reddedilmekten korkuyorum.
Konuşsam belki mutluluk kokacak günlerim.

Zor zamanların tiradı bitti,
Daha da zorlu zamanların miladını duydum!
Bitmedi, acının kuyusunda parlayan mihengin gözleri,
Tutunamadım hayatta, dalım kırıldı, düştüm!
***
Anlatsam değişmeyecek, değişse bitmeyecek,

Ayları koy torbaya, yanında götür.
Kalbimi mihr edin solunda götür!
Damarlarında kanım dolgun dolgun,
Yıllar gibi serin bir şelale içimde yolun!
***
Gözle pencerelerden, akşam olur.

Elimi uzatıyorum, paramparça olmuş kalbine.
İtiyor ve istemiyorsun beni yakında
Gitmek istemiyorum ancak seni de mutsuz görmeye dayanamıyorum.
Uzaklaşsam yanından, hemen bir ses geri getiriyor beni
***
Kurtulamıyorum aşkından,

Garip bir aşk masalı bizimkisi,
İçinde bir tutam sen ve ben olan.
Eşsiz duygularla kaplıdır satırları,
Biraz hüzün, biraz sevinç olan.
***
Güneşin yerini yıldızlara bıraktığı,

Derdim var, döksem dereler taşacak.
Yanıyor içim, tutuşmuş yüreğimin kıyıları
Kurtulmak haram, geceler uzun oluyor.
Uyku tutmuyor, gözlerim kapanmıyor
***
Aklım her daim gözlerinde,

Aşkın bahanesi olmaz, gözler birbirine kenetlendiğinde,
Sonra sevecen bir tebessüm eşliğinde durur zaman,
Belki akıntıya kapılır iki ruh, günahlarından arınırlar son günde,
Sonra cennet bahşedilir aşkın iki neferine, dünya durur o zaman.
Şimdi yazmak kolay geliyor, akarken yaşam,
Ben ölümsüzlüğün formülünü bulurken gözlerinde,

Meltemler gelişinin habercisi, serçeler mutluluğun bilincinde uçuyor.
Gözlerin en manidar hediye bu dünyada bana.
Huzur bulduğum, yaralarımın şifahanesi o sonsuz tebessümün.
Evet bugün yazıyorum yine bildiğim doğruları,
Belki aynı kelimelerle, belki de farklı anlamdaki benzerliklerle,
Ancak doyamıyorum seni anlatmaya,

Karşıma çıkan insanların verdiği tecrübeler,
Ne kadar da acı ne kadar da yıpratıcı
Çaresiz ve iki büklüm olduğum bir an.
Öyle korkunç, öyle isyankar ki bu tecrübeler,
İçimi döktüğüm beyazlıklar kararıyor.
Yavaş ve gece kadar ıssız bir anda hem de.

İntikam arzusuyla yanıyorum.
Ölen duygularımın mezarının başında,
Kanını dökmek için ant içiyorum.
Yürüyorum kuralsızlığımın tökezlediği viran dağlarda,
Hırsım gözümü baştan aşağı boyamış,
Koşuyorum sana doğru,