Buralardan sana,
nağmeler, yanık türküler,
yarama bastığım kurumuş papatyalar,
giz dolu gecelerimin,
tek gerçeği...sen...
kurtarılmayı bekleyen,
efkarlıyım ankarada ben(im)
dumanlanır,demlenirim.
keskin bakışlarla ararım,
kayıp edalı güzeli
sakarya sokakta,
yüksel de kalabalık arasında.
Ay ışığındaki ağaç,
Gazel okuyor kuşlar dallarında.
Biri susuyor, biri başlıyor,
Yeni bir gün misali.
Kulaklarımın pası siliniyor.
Ufuktaki dev ay haşmetli,
Derin bir sır zaman,
Doğduğum an mı bilinmez,
Sevinçlerim nede kısa,
Acılarım ise asırlarca…
Ayna sıcak avuçlarımda
Kan damlıyor ruhumdan,
onsuz uyandım yatağımda
ve odamdaki çiçekler ölüydü,
kadınım yoktu yanımda...
kim olduğunu bir bilsem,
nerededir
nasıldır ah...
ah bir kendi yerime olabilsem,
çilelerimin kahrını sessizce atabilsem,
ihanetin suyunu sıkabilsem,
yaralı umutlarımı sarabilsem,
ah bir olabilsem ya...
ah bir kendi yerime olabilsem,
Yürek ateşinin harareti,
Vurur bu diyardan oralara,
Hasretten hüzün sarar,
Susamış bu garip Han'a...
Ne olur anla,
dürtme yikintilarimi,
Mahzende sogumaya yüz tutan bedenimi
dürtme...
ben ayyas sokaginda
pandomim ustasi sirlarimla.. düslerimle
hovarda yataklara mahkum,
dilin hamal'ı boş sözler,
yüreğin lanetlediği ağırlık
suç ortağı oldu marazaların..
üşürüm,
aşınırım,
yağmalanırım,
Yüreğim,meçhulün bodrum katında,
Bir tarafta şarap fıçıları,
Diğer tarafta gül-cemal suratlar.
Bedenim kozaların kemirdiği dut yaprağı…
Yüreğim,meçhulün örümcek ağında,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!