Sen ne bilirsin
Gözlerin kan çanağı olmadan
Dokunduğunda titremiyorsa ellerin
Acılar yaşatıyorsa dudaklarındaki sözlerin
Sen ne bilirsin
İhanet kabartmaları lahit bedenimde,
Hainler dans eder ruhumun labirentinde,
Kapan kurdum sevda sıçanlarına,
Yaksalar da beni, güller açar küllerimde…
yalnızlığımla hatıralarım,
hatıralarla acılarım,
acılarımla isyanım debreşti..
debreşen isyanımdan,
aşağıdaki satırlar doğdu...
kim bilir değirmenin hışmını,
ezilen buğday taneciklerinin feryatlarını,
kim dur der?
kim ağıt yakar?
kim...kim..kim?
bilmecedir ezmek,
tekmelerin ritmi anamın rahminde,
Sanki benim bestem bugün,
Kürek çekmişim hürriyete,
Bindokuzyüzellidokuzun iki eylülünde...
öfke dilimde kapkara,
esiyor bezirgan fırtına,
hergele duygularım yalınayak,
sevdim mi severim delikanlıca...
kıl payı zamanlar içimde kalan,
akordunu yapamadığım acılarımı
____________________gömdüm...
çizik çizik tırnak izlerinde kalan,
saramadığım yaralarımı
____________________sardım...
Özlemimi külledim sana kadar,
Zifiri şeytanlıklar ne yazar,
Nihavent ceremeler ruhuma işler,
Uslu gönlüm seninle azar,
Raks ederler sevdamıza güneş ile ay….
yüreğimin dehlizleri
bilinmez gravürler misali,
ne mumyalanmış iskelet,
nede mısır'ın piramitleri,
anlatamaz memleketimin rengini...
Bana ad veren ad'sız!
Sessizliğin eşiğinde bir günahsız.
Kaşiflerin yelken direğinde gözlerin.
Uzaklara bağırırsın apansız;
'ada gözüktü ada'
yeşillikler içinde o tek papatya..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!