Bir Fatma vardı, gözleri zeytin gibi güzel
Berrak sular gibi, yüreği ışıl..ışıl parlardı
Derken..hayat acıları ona bir..bir dokundu
Ne ışık kaldı.. ne gülen gözler.
Bütün kapılar üzerime kilitli kaldı sanki,
Ve ben açamıyorum kapıları.
Anahtar kayıp..
Anahtarı kaybedeli çok uzun zaman oldu.
Ve ben bi türlü bulamıyorum o anahtarı.
Gel otur arkadaş bu akşam bendensin
Derdimi anlatsam efkardan içersin
Bir cigara içimliği , belki beni dinlersin
Senden başka kimsede derdimi bilmesin.
Tanrım... nasıl bir yağmur sesi dışarıda
Aldı götürdü beni yıllar... öncesine
bir 23 şubat gecesine
O zamanlar aşkın ilk haliyle tanıştım
Fakat tanıştığımın farkında bile değildim
Bir kırık kalp ile yaşıyorken dünyada
Eski günler girer düşlerime
Avunurum..avunurum öylece hayallerle
Geçmişle mi yaşıyorum ne
Ciğerim yandı seni öyle görünce,
Kolların yana düşmüş , öylece..
Ruhum buluştu, o an seninle,
Yumuk yumuk ellerinden, öperim çocuk.
Aynaya baktığınızda..
Bir harabe görürsünüz çoğu zaman.
Yılların bırakmış olduğu çizgilerin,
Hiç birini gizlemez aynalar.
Aynalar yalan söylemez.
Duydum haberini de , dizimin bağı çözüldü
Ahmedim.. ahmedim içime ateşin düştü,
Yaktın gardaşım ,sen beni yaktın
Bu zaman gidilir mi ? baharı görmeden.
Oturmuş bir kaldırımın kenarına
Gözü yaşlarla dolu,
Bakıyordu top oynayan çocuklara
O kadar masumdu ki
Anlamıyordu dünyada olup biten çirkinlikleri.
Bir kadın tanıdım,
Ama çok.. geç tanıdım
Yıllarca neler anlatmak istediğini,
Yıllar.. sonra anladım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!