yılankavi dansçı kadınlar
bir azaldılar bir çoğaldılar
sabaha yakındı
belirdiler maslarda
seher tasviri gibiydiler ozanların
olmayan sinsi şuh kokuları gibi sulak bahçelerin
estirdiler imanım kokuları
güller küstü sustu bülbüller
bıraktılar bir bürülü güzel emanet
inceden
sülünce
erişilmez yüceliklerden
bir elif bir şuh
sudan berrak
çevirdiler başları gözleri
hâleler dört bir yanımız
öptü gibi beni bir çift dudak
elifçecik yumuşak
kendime bile yalandım
ah!
bir renk yayıldı gözlerinden
daha bir güzel daha parlak
emekten yorgun düşmüş Tanrı
kıvrımları karanfilden
ebruli
öyle nakşedilmiş dudakları yufkacıktan
elifçesi aşkın
avuç ayasından akıp gider samanyolu
yıldızlar boyun büktüler vallahi kırpıp gözlerini
utangaçtı o gece ay
kayboldu hançeresinde bütün sesler bütün inlemeler
uyanamıyorum uyanamıyorum bir türlü
böyle sonlansın dedim her şey
ölmüş müydüm bilemedim neydim
böyleyse çok güzeldi ölüm dedim
gerçek miydi hülya mıydı gördüklerim
okurken şu yazılanları
yoksa
ben mi rüya görmüştüm
gün doğumunda bir el sıktı elimi
iğde kokularında kayboldu
aşkın elifçesi
5 Ocak 2008 Denizli
Mehmet Necip ÖzmenKayıt Tarihi : 5.1.2008 16:10:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Necip Özmen](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/01/05/elifcesi-askin.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!