Ey halkım!
Uyuduğun yeter sana
Artık uyansana
Ne bir tilki kaldı dağda
Ne de bir çakal var ormanda
Tümü şehirde, etrafımızda
Ey hayat!
Sen ne kadar madik atarsan at
Artık biliyorum ki
Mutlu yaşamak sanat
Tüm kötülüklere inat
Biz sevgiye çırpıyoruz kanat
Yüzümdeki derin vadiler
Kar rengi kaşlarım
Pamuk gibi saçlarım
Solan benzim
Hava alanına dönen tepem
Senin hünerin hayat
Mevsim hazan
Kasımdayız aylardan
Toprak üşüdü, ağaç üşüdü
Yaprak sıkıldı soğuktan
Bahane edip rüzgârı
Koptu, uçtu gitti ağaçtan.
Bir gece ansızın gidebilirim
Hoşça kal ey sevgili!
Belli olmaz benim işim
Kaparım gözlerimi
Dalarım derin bir uykuya
Sessizce, ölebilirim…
Her nereye gitsem
Huylarım da gelir benimle
Bazen suskun olurum
Bazen sakinimdir, öylesine
Sessiz bir insanım genelde
Yaşarım kendi halime.
Öyle hızlı geçti ki zaman
Öyle çok uzaklaştım ki çocukluğumdan
Öyle çok uzaklaştım ki gençliğinden
Şimdi
Öyle çok uzaklardayım ki anılardan
İşte benim tüm hüzünlerim bundan...
Bir insan;
İnsan olmalı önce
Huzur vermeli gelince
Sevgi vermeli
Güven vermeli
Umut olmalı birine
Biz eskiden sayıca çok azdık
Ama
Hepimiz de insandık
Şimdi ise çok arttık
Köylere, kasabalara sığamadık
Şehirlere dolduk, taştık
İnsan gitmeli bazen
Öyle çok direnmeden
Uzatmadan
Israr etmeden
Gitmeli gönül rahatlığıyla
Vakit saat dolmuşsa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!