Şu benim deli gönlüm
Tanımaz hayatın sınırlarını
Bazen kuş olup uçmak ister
Süzülerek konmak ister
Bir güzelin dalına
Bazen rüzgâr olup esmek ister
Öyle çok kirlendi ki dünya
Hiçbir şey eskisi gibi değil
Diyorum ki kopsa bir fırtına
Çarpışsa göğümüzde
Beyaz bulutlar bir anda
Huzur yağmurları yağsa da
Kimi dostlarım var
Onlar hep susarlar
Bakarsam yüzlerine
Konuşurlar benimle
Ben de onları ihmal etmem
Daima sevgimdeler
Sen dünya, yalan dünya
Hayranım sana, yalan olsan da
Öyle güzel ki baharın, yazın
Öyle hoş ki güzün, kışın
Dört harika, mevsimlerin…
Siz sabah mışıl mışıl uyurken
Erken kalkarım ben
Umut toplarım
Güzellikler dağılırken.
Her sabah şafak sökerken
Rızık dağılırmış evlere
Eskiden
Uyandırırdı bizi
Horoz sesleri
Kuş sesleri
Sabah vakitleri.
Şimdi
Usta!
Bana Eylülü anlatsana
Anlat ama
Hüzünlü anıları anma
Hüznü gömmek istiyorum
Suskunluklarıma
Ne yiğitler gördü bu topraklar,
Ne canlar, ne kahramanlar…
Onlar Aslan’dılar, Mahir’diler,
Onlar İnan’dılar, Ulaş’tılar,
Onlar güzel bir dünya için,
Siz gece uyurken
Biraz sohbet ettik biz
Gece ile ben
Anlattım kendimi geceye
Gece dinledi beni sessizce
Hayatın çektirdiği çileleri
Gel ey yar!
Dağlardan süzülüp gelen billur su gibi
Arı ve duru…
Gel, ey yürek sesim!
Küçük bir çocuk masumiyetiyle
Saf ve bakir…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!