Kara kış gününde Sarıkamışta
Horasan a yolculuk yapıyordum trenle
Katarlı yarısı yük yarısı yolcu vagonlar
Biletler diye bağıran kondektör
Kontrolleri bitirdi geldi kompartmanıma
Selam verdi açtı masayı serdi gazeteyi
Ekmek peynir çıktı torbasından
Dikkatimi ekmeğe duyduğu saygı çekti
Adam çok açtı ama ekmeğe acımıştı
Sanki ekmek onu yiyordu ezilip büzülüyor
Önünde küçülüyor ufak bir kırıntı düştü yere
Birden yerinden fırladı binbir mahçubiyetle
Kutsal bir kitap gibi öpüp başına koydu
Ve o kırıntıyı okuyup üfleyip yedi
Hayatın sırrı bu ekmekte oğul dedi
Biz onun için çalışıyor ve onun uğruna yaşıyoruz
Soğanlı dağlarından geçerken tren
Sıcaklığıyla baktı yüzüme birden
Dediki daha sen gençsin ekmeğin değerini
Yaşadıkça öğreneceksin
Sakın ekmeği atma ve ona yan gözle bakma
Saygı duy her daim önünde diz çök
Göreceksin ki onu da seni de yaradan
Ekmekten seni mahrum bırkamıyacktır hiç bir zaman
06.03.2007
Hüseyin YükKayıt Tarihi : 6.3.2007 23:31:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hüseyin Yük](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/03/06/ekmek-16.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)