sürüklendiler
beş para etmezlerin ardı sıra
sürüklendiler
yaşamlarına kıyaraktan
vakti evvelden şu kısacık anlara
giyotinlere prangalara
ölüm zindanlarına
dar ağaçlarına
sürüklendiler
bitirdiler süregelen yaşamlarını
soğurdular kanlarını
sülükleşmiş efendilerinin ardından
diyemediler ki
bu yaşam bizim
diyemediler ki
bu yaşam çocuklarımızın
ve bir araya gelmeyi beceremediler
konu komşu
eş dost
bir bir ağır bastı benlikleri bencillikleri
insanlık oldu olası
bu ne ilk
ne son bencillikleri
dillenmişler bilgeler birkaç bin yıldır
dolaşmışlar insanları
sofralar açılmış ortak yemeklerde
düşünceler saçmışlar
insan için
insanlık için
yılları saymaya gerek mi var
varsın İsa’dan bilmem kaç yıl önce
varsın isa'dan bilmem kaç yıl sonra
olabildiler mi hani birlik
birlik de aradılar mı dirlik
evvelin de evvelki günden
bugüne ya da bugünden ötelere
günü mü olur yokluğun
yılı mı olur ayı mı olur
kayıp günlerin zamanın
ve her günü açlığın
hangi düşüncenin
hangi dinin hangi inancın
kaç paralık pazarlığında
kurban edilen bebelerin
kurban edilen anaların babaların
insanlığın
dediler bilgeler bir bir
sömürüyü ahlâkı
güzelliğini var oluşun
ve dahi içimizdekileri
içimizdekileri kemirgenleri
kraliçenin larvaları peteklerde
emdikçe emenleri
emeği kutsanmış emekçilerin
sütten kesilenlerin azıkları
obur açlıklarına yeter mi hiç doymayanların
yetmedikçe
yedikçe yiyenler
doymayı bilmezlikten gelip
emperyal doymazlıklarının
bulimia nevrozundaki pislik insanların
kusup kusup
yeniden bir daha bir daha yiyenleri
zevkine damaklarının
akla düşmandırlar
yazıya düşmandırlar
derler de biteviye alın yazısı
boyun eğdirirler
oldum olası
alay eder dalga geçerler
bir yerlerden çıkagelir sanırlar birileri
bir kurtaranı olur umutları
küçüldükçe küçüldüler insanlar ki
öylece seçer
öylece kabullenirler kendi çaresizliklerini
görürler
yaşarlar
bilirler de
bilip anlamazlıktan gelirler
ve sonu bir yer kürenin
iğne deliğinden karadeliğin
ipliğini geçirip yok olmanın
yapışıp birbirinin bedenlerine
yeniden var olmak için birlikte
yok olmanın adını
yeniden koymak niyetine
kim bilir hangi bedende başka bir can
kim bilir hangi çiçekte başka bir böcek
hangi gezegende başkaca sömürülecek
onlar ki
yok ettikleriyle
yeniden bir araya gelecekler
10 ağustos 2008 Denizli
Mehmet Necip ÖzmenKayıt Tarihi : 30.1.2021 14:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!