Yüzü geçik insan, elli dört daire sekiz katında,
Kan ter içinde kalırsın bir şiir yazmak için.
Ayrı yüzler ayrı dertler ayrı bir bela,
Tek çare bıraktınız o da bulmaktır ücra bir baraka.
Oralarda yazacağım...
Sizinle yapamıyorum daha fazla,
Sığ kalıplara sokamıyorum kendimi,
Sen taklit seversin, ben şahsına münhasır.
Çoktan aşıp geçmiş olsam,
Kırık dökük, işe yaramaz bir bendin var oysa.
Kendimi yalnızlıkla ödüllendiriyorum,
Ömrüm yetse sürecek binlerce yıl,
Bir yağmur damlası gibi,
Aitliği burada ama hep düştüğü döngü,
Sonsuz gibi, bitmez değil mi?
Somurtkan yüzümle sana bakmak,
Sanat gibi, aşk gibi, tutku gibi.
Beni güldüren şeyler bunlar,
Gün gelir, yeri değil.
Yalnızlık başa bela, seni bulmayı isterim.
Kalbim yok yanacak birileri için ve an gelir,
Aklım bana müstehak olanı anlayınca tutuşacak.
Güzel seven birini bulamıyorum ancak.
Gülüşlerim buruk, yalnız, modern kadın amansız.
Benim gözümden seyr-i hayat,
Kavuran yaşam yeli,
Aç susuz bir mideyi.
Tırpanlarım ardımı,
Tırpanlarım yâd-ı zehir zıkkım olsun
Görmeyeyim istikbalimi.
Silinecek bir kalemde
Çocukluğun getirdiği aptallıklarım.
Oysa ben gerçekte aptal değilim,
Altında yaşadığım söğüt ağacı tepetaklak olsa
Gidilecek başka yer kalmadığını o an anlarım.
Ulaşılmaz mevkilerin az bir altındasın.
Mavi parıltın atfolur aklımın ufuklarına,
Çehremde nükseden buhranı aydınlatırsın.
Sonsuz ömrüm olsa dahi yanaşamam sana,
Ama bilirim ki her daim aynısın, yanımdasın.
İnsanlar kahpe hayır, şiirler sana,
Dişinden tırnağından,
Çoluğundan çocuğundan,
Ekmeğinden rızkından,
Köpek gibi çalışıp biriktirdin,
Yirmi bine kazalı bir ''Tempra''.
Sen de isterdin daha iyisini,
Kırbaçlanıyor rezil, rüsva.
Boyun eğmiyor bir erkek aslan,
Palyaçolardan da korkmaz asla,
Düzenli bir zulüm alışverişi.
Bir şiir aslanı tahmin ettiğiniz gibi yine,
Hayali sevgilim,
Elleri omuzlarımda,
Salınıyoruz sinekler evinde değişimi dinlerken
Ve namlu ağzımda.
Zaman geriye akıyor silahım her patladığında,
Sevgilimin adı Violetta.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!