Aynalardan göründüğümden daha güzelim,
Ortalarda dolaşıyorum yalnızca.
İnsanlar anlayıp göremiyor sorun benim,
Beni bir başıma bırakıyorlar amansızca.
Ben böyle yaşıyorum korkusuzca,
Yazan benim oynayan benim.
Sanat iğrenç yerlerde doğar,
İnsanı boğan bir malikane,
Kemiklerini daran sıcak bir hane,
Okuru için iğrençtir yükü hafif bir sanatçı.
Sanatçının iyi şartlarda yaşaması istenmez,
Gebermeden hürmet görmez kıdemli bir sanatçı.
Bu derya deniz,
Bu çiçekler böcekler,
Ömürleri benden uzun,
Hepsi benden sonra ölecekler.
Yazık ediyorum desem de,
-İçtiğinde mi geliyorum hep lan ben?
-Yok be oğlum, sen hep buradasın zaten.
-Ee ne sıkıyorsun o zaman canını?
-Yok bir şey abi ya amma büyüttün he.
-Lan ne yok, sayıklayıp duruyorsun işte.
-Senin de ne bok olduğun belli değil be abi, moral
Her şey yalnızlaşıyor
Günbegün
Renklerini kaybediyor çiçekler
Gözlerimi yormayı bıraktı
Yamuk yılık kanat çırpan rengarenk kelebekler
Satır araları seninle geleceğimizi düşündürtmüyor
Renkler içinde hayat,
Beyaz, kırmızı, taze.
Bir günlük ömür bir kelebek gibi,
Esir özgür ne çare.
Yeri geldiğinde,
Vakit dolduğunda,
Gerçekten sevdin,
Kendi ruhundan bir parçan sandıklarını.
Unutmuştun oysa
Ruhunu ruhuna sokmaya yer ararken
Aklında niş olup hep öyle kaldıklarını.
Düşünme hak ettiğin sevgiyi
Sevgilim bir ağaç gibi bekle beni
Çarpık aklıma esir olmaktayım
Nazarının arafında unut git beni
Öz sıkıntılarımla saçımı başımı yolmaktayım
Benim hayatım pinokyo gibi
Bu şehir fazla bana
Ufku seyreden kruvaziyer limanı
Hayatın devam ettiğini anlatan
Balıkçı tekneleri fazla
Sokağın lambaları
Aydınlatmıyor oysa
Lanetlendik kıskançlıkla, sevgisizlikle,
Takip etti sırtımızdan hayıflı bir imrenme.
Alerjimiz var parıltılı, temiz bir zarafete,
Seviniriz içten içe kıskandığımız çiçekler ölünce,
El ele tutuşan aşıklar toprağa gömülünce,
Belki biz de mutlu oluruz bir gün Güneş sönünce.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!