Gidiyorum, için için yanarak,
Gün ve gün içimde büyür ecelim.
Dalıyorum uzaklara, ıpıslak,
Gönül gözüme gözüktü ecelim.
Hasretinden bedenim paramparça,
Savruldu küllerim karlı dağlara.
Gelirim, bekle, toz gibi olsam da,
Dört kara duvar düşümde ecelim.
Nasıl da aradı, sevdi dizlerim?
Yitik yıllarımı sildi zannettim.
Yarım bir hikâyede can kesiğim,
Gel, kurtul prangalarından ecelim.
Ot bitmez, yaram üstünde tortusu,
İnceden tutuşmuş sevda kokusu.
Ne kanar, ne kabuk bağlar doğrusu,
Vuslat tüttü, ah vah etme ecelim.
Yaş denilen durak kara toprağım,
Kapat gözlerini de buluşalım.
La ilahe illallah der varlığım,
Efsunlu öğlen vaktinde ecelim.
Şarkılar yarıda kaldı, gençlik de,
Sen orada, ben burada gurbette.
Bir bahane bulup da gel dönüşte,
Adına baş ağrısı de ecelim.
Kayıt Tarihi : 6.2.2025 17:05:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Ecel, zamanla büyüyen bir gölge; her adımda, biraz daha yaklaşır."
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!