Yahudi süründü tarih boyunca,
Altmış yıllık devlet meydan okuyor.
Müslüman devletler zevkte(!) koyunca,
Havadan, denizden ölüm döküyor.
Filistinli çocuk ahlı dededen,
Derin düşünmekle yüzü kararmış,
Dürüst yaşamaktan suçluydu garip.
Gelen darbelerden özü sararmış,
Hain zihniyetle maçlıydı garip.
Hasta böbreğinde oynamış taşı,
Çocuğum, af olur diyerek geçtin.
Geç kalmış değilsin, dön Allah’a dön.
Gençlik çağlarında hoş deyip içtin.
Geç kalmış değilsin, dön Allah’a dön.
Her çeşit dostunla düşüp, dolaştın.
Mağrurlanma fani göğe çıkmazsın.
Eşik ol ki sana basıp geçsinler.
Hak’a hizmet etsen gönül yıkmazsın.
Beşik ol ki sana değer biçsinler.
Pervasız yaşadın elde ne kaldı?
Zamansız sıcaklar yakıp kavurdu
Baharı görmeden yaz geldi geçti.
Başağa gelmeden yelsiz savurdu
Harmana varmadan güz geldi geçti.
Umut kapısında uydum buyruğa
Ağzımdan çıkanın hep farkındayım
Her sözüm içimden geldiği gibi.
Dünyanın duygusuz küt çarkındayım
Dayandım gücümden olduğu gibi.
Soframda yemekler doymadan bitti
Güneş gibi doğdun gülmüştü ümmet
Bitirdiler bizi gel ey Sultanım.
Sizinle birlikte gelmişti himmet
Batırdılar bizi gel ey Sultanım.
Gittiğin günlerde döndü tefrika
Vasiyettir oğul, dinle bir kere.
Öldüğümü kimse bilmesin, emi!
Unutursun belki yazsan bir yere,
Arkamdan hiç kimse gülmesin, emi!
Fazla geri kalmaz kötülük eden,
Sabahın altısı çıkıldı yola
Her köşesi farklı güzel Türkiye’m!
Alanya sahili verildi mola
Her kişisi farklı özel Türkiye’m!
Mersin Silifke’de cenneti gördük
Yirmi sekiz yıllık özlem, yoldayım
Bilecik’e sordum ayak izimi.
Bazen yerde bazen saran koldayım
Edirne de gördüm gençlik sezimi.
İlk defa uğradım Kırklareli’ye
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!