Akıl başa geldi sayılmaz fakat
Birazcık öğrendim salaklığımı!
Gelen giden gevdi kalmadı takat
Ortaya çıkardım yalaklığımı!
Her ah çekişimde nefretle doldum
Vatan kurtaracak kabadayılar,
Toplanmış dergâhta ergene kon var.
Atatürk bir gelse kaçar ayılar,
Koruğu sevmeyen ergine kon var.
Deşeledikçe çok fazla tozudu,
Müftüye de mektup yazdım duymadı,
Meseleler yumak dedi çözmedi.
Hısım akrabalar duydu, aymadı,
Bir Müslüman çıkıp plân çizmedi.
Valiye, deliye dertleri dedim;
Çadırda doğduğum ilk gün dün gibi.
Hası gitti pası kaldı elimde.
İlkokul günlerim daha gün gibi.
Tadı gitti adı kaldı dilimde.
Altı kilometre her gün yürürdüm.
Toplantıya yıldan yıla çağrıldık,
Efendi olmaya daha zaman var.
Memur geldi, isim isim bağrıldık,
Efendi kalmaya daha zaman var.
Şişkin midesiyle masaya çöktü,
Birini sorunca dindar diyorlar
Camiden çıkmaz çok dinsizler gördüm.
Kendileri haram lokma yiyorlar
Açık konuşmayan densizler gördüm.
Kendi öz geçmişi herkesten kara
Bula bula bizim direği buldun.
Ne inatçı kuşsun be pişkin leylek.
Örnek yaratılmış harika kuldun.
Ne anlamaz kuşsun be düşkün leylek.
Serçeler birikti yanı başına.
Zevklere oyuncak sanılan onlar,
Kadına hürriyet çok(!) mu aydınım?
En küçük fırsatta yüklenir zanlar,
Kadına eziyet hak(!) mı aydınım?
Sizi de doğuran değil mi kadın?
Ne olurdu önce haber verseydin
Çok değil düşüme bir kez girseydin
Şimdi hazır olan hali görseydin.
Gözünü sevdiğim canım Azrail.
Aşk meşk derken işten hiç kopamadım
Günün doğmadığı dünyaya doğdun,
Cahil gırtlağına bastın Sultan’ım.
Gölgesi cihanı saracak dağdın,
Cehalete ışık astın Sultan’ım.
İlk günden son güne hatırın vardır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!