Dursun Yeşil Şiirleri - Şair Dursun Yeşil

20/09/1960 yılında Isparta ili Eğirdir ilçesi Balkırı (Cire) köyünün Hacı Ramazanlar Mah. de doğdum. Tepeli Köyü İlkokulundan 1972 yılında mezun oldum. Orta ve Liseyi D. P. Y.lı olarak Isparta Gönen Ö. L. de okudum. 1978 yılında mezun oldum. 1980 yılında askere gittim. 1982 yılında evlendim. 1983 de Burdur E. E. kazandım, maddi imkânsızlık sebebiyle okuyamadım. Aynı yıl Devlet memurluğuna başladım. 1993 yılında AÖF İş İdaresi bölümünü bitirdim.
Isparta Şairler ve Yazarlar Derneğine, Eğirdir ETUDOST ve İlesam Dern ...

Dursun Yeşil

Mezara varmadan deneyip öğren
Sessiz yalnızlığa alışacaksın.
Örerken değersiz saydı eğiren
Güçlüyü görünce yılışacaksın.

Pislikten kaçmayıp üste gitmedin

Devamını Oku
Dursun Yeşil

Sevgili site yöneticisi ve okuyucu kardeşim, bu yazıdaki sürçü lisanlarımdan dolayı şahsınızdan peşin olarak özür dilerim.
İmamın biri görevli olduğu camiye ders almaya gelen insanlara belirli bir müddet ders verdikten sonra, “Size öğrettiklerimi cemaate de anlatmam lazım. Yalnız yanlış anlatmamam için birinizin beni uyarması lazım” demiş. Nasıl uyarılacağı konusunu tartışıp karara varmışlar. Nihayet toplanan cemaate dersi anlatacak imamın kaftanına bir ip bağlayıp ders almış olanlardan birinin eline de diğer ucunu vermişler. İmam yanlış söylediğinde ipi çekerek uyarsın diye.
İmam çıkmış mihraba başlamış konuşmaya. İmam doğruda dese, eğride dese ne derse desin ipi tutan kişi her defasında ipi çekerek uyarıyormuş. Bu olay devamlı olunca imam bir şey anlatamamış, bakmış olmayacak, mihrapta durmanın faydası yok. Cemaate dönüp “Ne diyeyim cemaat ipin ucu puştun elinde” demiş, konuşmaktan vazgeçerek mihraptan inmiş.
Ben okuduğum şiirlere genelde yorum yazmıyorum. Doğruyu yazsam eleştiriye kapalı biriyse azı dişlerini göstererek saldırıyor. Yalan, palavra yazsam vicdanen rahatsız oluyorum, olmaz. O kişi kendini yenileyemez. Bilmediği halde bir şey bildiği sanır. Pehpehçi, yıkıcı, caydırıcı değil öğretici olmamız lazım.
Ben hayatımın en ağır eleştirisini Adanalı Mansur EKMEKÇİ’den aldım. Yapıcı eleştirisinde haklı olduğu için yaşıtım olduğu halde elini öpüp, “Hocam ne olur bana da öğret” demiştim. Bugün ona çok şey borçluyum.
Ne şiirlerimde ne de düz yazılarımda hiç bir şair, yazar bozuntusunun adını yazmadım. Yazmamda o zaman cevap hakları doğar. Siteler sürtüşme boğuşma yeri değil bileğine, bilgisine güvenen erlerin meydanıdır. Tabi kanı bozuk olamayanlar için.

Devamını Oku
Dursun Yeşil

Şimdi size açıklayacağım üç olayı cesareti olan varsa dünyanın en çok seyredilen TV si önünde tartışmaya ve ispata varım.
İslâm’a tarih boyunca en büyük ihanetlerin yüzde doksanını yine Müslüman kimliği altında olan kişi ve devletler yapmışlardır. Ne Yahu- diler, ne Hıristiyanlar ne de dinsizler onlar kadar kötülük etmemişlerdir. En sağlam ipe gereği gibi yapışamadıklarından böyle olmuştur. Size onlarca örnek verebilirim ama aklıma gelen bir kaçını sıralayayım.
Meselâ Kerbelâ olayı. İki tarafta Müslüman değil miydi? Neyi bölüşemediler de yetmiş iki sahabenin kanı ile çöl kumları sulandı? Belki beş yüz metre yakınlarındaki gölden birer yudum su içmelerine bile müsaade edilmedi! Önce Hz. Hüseyin’i “Sana biat edeceğiz, gel Halifemiz ol” diye davet eden Küfe’liler neyin peşindeydiler de sırt döndüler? Hz. Hüseyin’in elçisi Akil’e ikindi namazında otuz bin, akşam namazında üç yüz kişiyle destek veren, yatsı namazında ise hiç kalmayan Müslümanlar kimin uşaklarıydı? Neyi bölüşemediler? Hz. Hüseyin’in, mübarek dedesi Peygamberimizin ve bizi bunca nimetin içinde yaratan Allah’ın hiç mi hatırı yoktu?
Müslümanlar şuurlu olmadıklarından genelde yezitlere hizmet etmişlerdir. Hâlbuki tek korkulacak ve kulluk yapılacak olan Allah’tır. O kötülük emretmemiştir. Cennet dünyayı cehennem gibi yapanlar yine geniş dünyaya sığmayan insanlardır. Bilgimiz dışında geldiğimiz dünya da Allah bizlere kitabı ve peygamberiyle aslında kurtuluşun yolunu göstermiştir, akıl vermiştir.
Tarih boyunca hiç devlet kuramayan Yahudilere toprak satan Filistinli Arap Müslümanların Kur’an-ı Kerim’den hiç mi haberleri yok- tu? Çünkü Kur’an-ı Kerim ayetlerinin üçte biri Yahudilerden bahsediyor Onların bizim gibi meal okumaya da ihtiyaçları yoktu. Dili bile aynı. Zaten yeryüzünün o zaman en bozuk topluluğu onlar olduğu için son peygamber aralarından çıkmıştır. Gerçi günümüzde onlara toprak satmayan mı kaldı? Allah akıbetlerini aynı etmesin.
1916 yılına kadar Osmanlının vilayeti olan Filistin ve Arap yarım adasında İngiliz casusların gayretiyle Müslüman Türklere yapılan ihaneti tarih boyunca hiç bir kâfir kişi ya da devletler (Haçlı orduları dahi) yapmamıştır. Bizim dört yüz yıldan fazla koruyup hizmet ettiğimiz kutsal Kudüs’ü dört yıl koruyamadılar. İngiliz casus Lawrens bile gözleriyle gördüğü yapılan vahşetlere şaşırmıştır. “Bu kadarını da beklemiyordum” diyor hatıralarında.

Devamını Oku
Dursun Yeşil

1977 yılında Lise 2. sınıfta başladığım bu serüvende 30 yıl sonra girdiğim şiir yarışmalarından 6 ödül aldım. Bu bir yıllık dönemde yaşadığım acı gerçekleri sizinle paylaşmak istiyorum. Gönül dostu geçinenlerin çoğunluğunun (çok azı hariç) nasıl beyinsizler ve iyi niyet hortumcuları olduğunu bilmenizi istiyorum. Çünkü sizinde aynı hatalara düşmenizi istemiyorum.
........Y. ve Ş. Derneğinin şiir ve hikâye yarışmalarında 2 dalda da derece aldığım ve 20 YTL katılım payı ödediğim halde verilen 2 ödülün maddi değeri 20 YTL yoktu. 1. seçilen şiir de gerçekten utanç vericiydi.
......... Y. ve Ş. Derneğinin şiir yarışmasında 2. lik aldım. Şükür katılım payı yoktu. Verilen ödül madden 5 YTL etmez. Ancak gönül hoşnut ettiler.
Kayseri Sabit İnce 2007 yılı Edebiyat Ödülü kitap yarışmasında 2 kitabımda ödül aldı. Hatta tek dalda katıldığım bu yarışmaya Sabit İnce’nin ısrarıyla 3 dalda katıldım. Rüzgârları Yarmak 3., Hasretim Sana Jüri özel ödülü aldı. Bugüne kadar tek kuruşluk ödül almadım, göndermediler. 60 YTL masrafım oldu. Başta kendisine “bu işlerde sahtekârlık çok oluyor, girmek istiyorum” dediğim halde “dürüst olacağını” söyleyen Sabit İnce’nin sabit durumunu size arz ediyorum. Msn ve cebine mesajlar çektiğim halde masrafımı bile kurtaramadım.
...... Y.ve Ş.Derneğinin yarışmasında şiirde 3. lük vermişler. Tek kişilik jürinin rezaletini sayfalarında lütfen görebilirsiniz. İsimlerin nasıl öne çıkarıldığını görmenizi isterim. İlgililerde utanma duygusu varsa insafa davet ediyorum. 20 YTL katılım payı ödediğim halde verdikleri plaketi suratlarına çarpmak isterdim. Ama utanacak yüz yok onlarda çünkü yüzleri zaten kırmızı turp gibi. 5 YTL etmez. Yani şahsiyetleri kadar.
Yine Alanya’dan bir bayan antoloji yapacağını söyledi. %50 YTL ve şiirler gönderdim, 13 ay sonra istemeyle param geri geldi.

Devamını Oku
Dursun Yeşil

Çıkarına uygun çok dar düşünen!
Fikirsiz çağdaşsa, çağdaş değilim.
Kendince haklıyım sanıp eşinen
Fularsız çağdaşsa, çağdaş değilim.

Sevdiğim dediyse ben de yaparım.

Devamını Oku
Dursun Yeşil

Çoğu aç, azı tok mutluymuş millet.
Bu başla AB ye girecekmişiz!
Yeterince vardır barınan illet.
Bu yaşla AB yi saracakmışız!

Şarıl şarıl açar çeşmeyi şaşkın.

Devamını Oku
Dursun Yeşil

Kadir kıymetini hiç de bilmedik.
Üstünden uçuyor doyan Türkiye’m.
İyi kötü doyduk, susuz kalmadık.
Çok şık giyiniyor soyan Türkiye’m.

İki yüz devlette bulunmaz eşin.

Devamını Oku
Dursun Yeşil

Alçal gönlüm alçal böyle gidersen,
Gül dalına değil pise konarsın.
Gözyaşlı geceyle sabah edersen,
Gül balına değil püse kanarsın.

Ektiğin tohumlar hep bozuk çıktı,

Devamını Oku
Dursun Yeşil

Sazın tellerinden çıkan nağmeyle,
Bugün yine yürek derin inledi.
Yazın yellerinden yakan değmeyle,
Tüm yaralarımdan irin inledi.

Dilin söyleyemez ellerin yazar,

Devamını Oku
Dursun Yeşil

Bir düdük öttürür, randevu alır.
O gözü sürmeli asil vatandaş.
Müdür bey, kapıda nöbetçi kalır.
O, sözü sırmalı asil vatandaş.

Daha oturmadan çayı söylenir.

Devamını Oku