Altın saatleri yaşıyor laleler
Kırmızı ile süslenmiş tan vaktinde
Sevgiliye ulaşan sıcak nâmeler
Sevap diyarındaki nişan aktinde
Rahmet için kilitlenmiş can bulutlar
Halk arasından tam ilk ceylan evlenecekken
Ceylanı bir avcı vurmuş
Saati ayrılığa kurmuş...
(AĞUSTOS-1993)
Gözlerinle gökkuşağının renklerine ulaştım
Pembeye boyayarak her yeri ruhunla dolaştım
(Samsun-1991)
***********Elvedâ döşenmiş akşamın ayazına
***********Keder yükleniyor müzisyenin sazına
Aşk gelgitler yaşıyor dîvânlar arasında
Nâmelere sızıyor kan
***************Yaşlı bir banka çöküverdi…
***************Yediği tokatları düşünüyordu
***************Yüreğinden dökülen yaşlar kaldırımları besliyordu
eski fotoğraflardan anladım düşüşünü
bir devin çöküşünü
ayrılan kalplerin çektiği ızdırabın
hayatı öpüşünü
konuk şimdi kendi evinde ay
ben senin suyundum
toprağındım nilüferim
yavaş yavaş ve özenle büyüttüm seni
zarif bir çiçek eyledim
hep, gölün olarak kalmak isterdim
Beyit-Kırk Yıllık Uyku
Kimliği tarih olmuş,müstesnâ duyguların
Arkası kesilmiyor kırk yıllık uykuların
(Atakum-Mart/2010)
İlâhî bir sınır vardır imanla inkâr arasında
Salça izlerine rastlanır münafığın yarasında...
Bir dalgıç olsam insem derine
Isıtsam seni sular yerine
(Aralık-1992)




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!