kusurlu bir yazı atlatamadık
ve eskiye döndü her şey
kırık sandalyede düşlediğimiz deniz
pencerenin çürümüş pervazı
her gün aynı hayata inen şose
ihtiyar sıkıntımızın üstünde
eskidi sevda ılımış yaz suları gibi
açık turuncunun ortasında
lekeli çığlıklara takılı kaldı aklımız
deniz hiçbir zaman olmadığı kadar mat yeşildi
ve heyecan ve hüzün öldü sanki
çöl değildi bu yaşayarak aşamadığımız
yaşamaya kararsız bir balçık tarlasıydı
çocukluğumuzun ıslak karanlığını yalayan
azgın bir yıldırımla çarpan yüreklerimizi
göğe benziyordu yanın bütün bir yaz
gitgide uzaklığına gömüldüğümü hemen anlamadım
bütün huzurların ayrık otuyum şimdi
ahmak ıslatan nabızlım
kökleri kaldırımlarda kimsesizliğimi
unutamadık bir türlü
ve nedensiz gibi görünen
dünü bırakamayışımı
ve hep sessizlikten kopmaya çalıştığımı
ölümcül bir gevezelikte
ahmak ıslatan nabızlım
hiçbir seslenişime sakın kanma
sözlerimin kuraklığında
yanıtsız kalır hayırsız yağmurların
ve eskiye döner her şey
kusurlu bir yazdan sonra
kopuk düğmeleri ikinci el gömleğin
karlı bir kenti bırakmanın kekre acısı
elleri tutmayan bir son sızının
kefen parası
eskir sevda eskir yaz kış üşür
dalar gözlerim sadece dalar
Kayıt Tarihi : 11.10.2011 00:07:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kağan İşçen](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/10/11/dongu-91.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!