Dünyayı pembe sanıyordum
Oysa kömürden bile karaymış be anne
Sen gittiğinde anladım..
Karanlık gecelerde hıçkırmak nedir?
Boğulmak nedir?
Bilmezdim anne.
Masum yüzüne hasret kalmayı
Sen gittiğinde anladım..
Dün gece ateşim çıktı biraz biliyor musun anne
Hastayken başımda beklerdinya hep
Hani ben rahatça korkusuzca uyurdum
Senin kokunu hissederek..sıcacık yanında..
Babama tek korkuyorum yanında yatayım dedim
Yattım ama senin kokun yoktu odada annem
Kokunu özleyince gözlerim doldu..
Babam sordu kızım noldu diye
Boğazım düğümleniyor,bağrım yanıyor,
Nefesim kesiliyor dedim..
Kızım nezlesin ya ondandır dedi
Babamda biliyordu anne boğazımın değil
Yüreğimin yandığını..
Sakın kızma anne bana babamı üzüyorum diye
Hem biliyor musun o da seni çok özledi
Geçen mutfağa giderken sizin odanızdaydı babam
Hani hatırlıyor musun
Senin beyaz bi şalın vardı
Bizim perşembeden almıştık babamla
İşte ona dokunuyordu kokluyordu..
Biliyor musun sana ait herşeyi saklıyor o.
Sen gittiğin zamanlarda saçlarımda kısaydı ya hani anne
Uzadılar..geçen babam taradı..
Şöyle durdu bi baktı..
Tıpkı annen gibisin dedi..O sesi duymalıydın anne.
İçimden bir şeyler koptu..Çok özledik seni be anne.
Kahverengi eski bi karyolam vardı ya anne hani
Babam o çok eskidi dedi yenisini aldı
Onu hiç atasım yoktu
Baş ucunda senin kokun duruyordu be annem
Yenisinde yatıyorum artık
Babamda anladı sanırım atmadı eskiyi
Tavan arasına kaldırdık
Bazen çıkıyorum çöküyorum başına
Seni ve senle günleri buluyorum kokunda anne..
Bugün vucudum kırık ya biraz anne
Bir çorban vardı senin
Diğer annelerin çorbasına benzemezdi..
Yoğun domates kokulu..Kokusu hala burnumda annem.
Bugün hastayım ve çorbanı özledim annem
Annem çorba yaptım sana kalk iç biraz deyişini özledim anne
Sıcak tenini,kokunu özledim anne
Yüreğim seni özledi anne..
Haksızlık etmiyorum babamda ilgileniyor benimle
Ama senin yerini tutamıyor işte anne
Senin çorbandan istedim bugün
Hazır çorba yaparım ötesi gelmez elimden kızım dedi
Annem dün gece seni rüyamda gördüm
O simsiyah ipek saçların
Ben görmeyeli ne kadar da uzamış annem
Bembeyaz bir elbiseyle gördüm seni
Bembeyaz tenin ne kadar da duru..
Gözlerin hala aynı annem..
Bir düşte tutuldum yine
Gözlerinin mercan maviliğine..
Sana bazen kızıyorum biliyor musun anne
Arasıra değil her gece gel rüyama
Zaten sözlerini de tutmadın
Hep kandırıyorsun beni
Hani gittiğin yer çok uzak değildi he annem?
Hani dönecektin?
Artık büyüdüm senin yokluğunda anne
Kandırma biliyorum dönmeyeceğini...
Yüreğimin yangın yerine döndüğünü
Sen dönmediğinde erteleyişlerinde anladım anne..
Oturduğum masada resmin duruyor karşımda
Gözüme çarptı yine az evvel
Aldım elime kalemi sana yazdım bu sefer annem
Gözlerim doldu ama ağlamadım
Görenler oldu hastayım gözlerim sulanıyor dedim.
Biraz da yanıyor da...
Onlar bilmiyorlardı ki annem yanan yüreğim aslında
Hani her şiir yazışımda
Kızım bana da yaz bir gün
Bir şiir derdin ya
Sen olsaydın da anne,
Elim hiç kalem tutmasaydı,
Gözlerim dolmasaydı,
Yüreğim yangın yeri olmasaydı annem...
DİLGÜŞA
Bütün rehabilite merkezlerinin kapıları açıktı sonuna kadar kalbime
En uç sınır çizgilerindeydim daha çok uzun çakıllı yollar vardı önümde
Kendimde hiç şık durmasada Hep sana yakışanı yapmıştım ben
Mişli geçmiş bir zamanda mişli anılara yanmak yanıyormuş gibi yapmak.
Yalan söylemek en gerçek doğrularla süsleyip varlığını unutmak mesela
Seni unutmuşum gibi davranıyorum ama aldırma
Varsın hemde en somut nesnelere nispet yaparcasına varsın bende
Sadece görmemezlikten geliyorum gözümden bir an olsun düşmeyen gözlerine inat
Aldırma...
Ötesi yok bunun bedenim senden uzakta diye ruhum seninle sevişemez mi sanıyorsun?
Aslolan ruhtur başta, sen inkar edemezsin bunu tenden çok ruhunla bendeyken
Gelemezsin görmemezlikten mutsuzluğumu sen hariç herkes yerindeyken.
Özlem..Tarifi imkansız bir sancı tam da sol boşluğumda
Varlığın azaldıkça artıyor sancım herşey gibi onunda orantısı ters
Zaman geçtikçe gidişinin artması gibi daha da uzaklara gitmen gibi
Günler geçmiyor işte sen düşümden geçmeyince seni görmeyince
Ama susuyorum hayatım boyunca uğruna herşeyi feda ettiğime buz kesiliyorum
İnanmıyorum
Soğukluğumu keşke en uzun soluklu şiirlerimde ifade edebilsem diyorum
En can acıtıcı cümleleri sana kurabilsem diyorum keşke
Duygularımın yetemediği sana, kelimeler ne yapabilir ki hiçbirşey dışında?
İstersen unutursun diye teselli etmeye kalkışma sakın
Aramıyorum seni inan her anlamlı bakışta çıkıyorsun karşıma
Bana olan bütün anlamsız bakışlarına inat..
Çırpınıyorsun aklımın hücresinden çıkmak için ama boşuna uğraşma,
Cezan müebbettir hücremde.
Her hücrelerime bu kadar işlemişken bu kadar tutsakken
Olamazsın bende özgür artık istesende.
Kahrolası bakışlarının altında eziliyorum çek lütfen,
Belki de bakışlarını sadece bunun için öne sürdün sen.
Sevmiyorum hiçbirşeyi sen varsın sonunda
Herşeyi sevmeliydim senden birşeyler olduğu için aslında
Oysa sen geceyi paylaşamayan bir deniz feneri kadar bencildin
Öyle bir gittin ki yettiremedim sevgimi sen dahil herşeye
Her masalımın baş kahramanıydın sen
yakıştıramıyorum işte başka masallarda yedek karakter olmana
Veremez kimse sana ayak seslerinin bana verdiği mutluluğu arama boşuna
Bana göre de değil sensizlik ararım sesini hep ulaşamadığım
Boşluklarda...
dilgüşa
garip olan tarafı da budur ya hayatın
öldüm der durursun ama yaşarsın
ölümüne inanmak mı.. nasıl?
sen ne kadar öldüm desen de içimde yaşarsın
Dokunabilir misin yağmurlu bir günde başka bir tene
Ayrılırken buluştuğumuz o son yağmurlu günde kutsamışken bizi
Aşk..
Süzülebilir mi akan yaşlar yabancı birinin dudaklarına
Tüm yaşları alıp damla damla mululuk verse bile
Aşk..
Uzun süre sonra beni gören herkes,
İyi gördüm seni diyor hemde çok içten
Benim bile inanasım geliyor..
Sonra..
Keşke herşey göründüğü gibi olsa
diyorum içimden..
dilgüşa
uzak dur benden artık yasal değilim sana
kırılan her bir zerremin sebebi sensin
anlasana.. dilgüşa
Yapamıyorum sensiz buralarda anla işte
sıkıştım yokluğunda küçülen bu dünyaya..
sığamıyorum işte sensiz sığamıyorum..
Hadi tut ellerimden götür beni de
kalmak için gerekçem çok
Ama sensiz aklımda kalmak yok
Sezaryenle alınamaz içimdeki senli düşlerin iç çocuğu..anlayamıyorsun.
dilgüşa
Bir bakış at İstanbula derinlerden
Kuşbakışı misali hani
Büklüm büklüm kıvrılan haliçe
Bir el uzat dokunacakmış misali.
İzle karşısına geçip kız kulesinin endamını
Anlatacak çok şeyi varken geceyle uzlaşıp susuşunu dinle
Gönül intihar köprüsüdür artık
Ya intihar et ya da devam et
Bu hayat çekilecek ip değilse
Çekeceğin ya çiledir ya da çileye set!
dildüşa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!