Ey aşkın yangını,
Cevherini kalbimde sakladığım,
Bir nefesle yakıp, bin gözyaşıyla söndüğüm.
Susmaz içimdeki feryat,
Duyulur her nefes alışta,
İçimde hicranın sesi.
Ben yolcuyum;
Kendi gölgeme bile uzak,
Sırtımda zamandan yırtılmış yaralar,
Her adımda daha derinlere varırım.
Bir gönül şehriydim,
Sel aldı sokaklarımı
Ve ben daldım mahşerin ırmaklarına.
Güneş vurdu yüzüme,
Gökyüzü titredi,
Köklerime bir dua serpildi.
Yedi dilde zikrettim hayatı,
Ama yine de aşk,
Bir çıkmaz sokak gibi beni sardı.
Har içine düştüm,
Düşüncelerim prangalarla zincirli,
Zikrimle yandım.
Geceler gündüzleri kovalar
Ve gündüzler gecelerde erir.
Ey kaybolmuş zaman,
Sana mahkûm bir dervişim ben.
Ben umman değilim,
Yalnızca bir hicran dervişi,
Ömrünü aşkın hizmetine sunmuş.
Ne yolcu ne muhacir,
Bir yerden bir yere savrulan bir can.
Dilimin ucunda yıllanmış bir şiir,
Söylesem kül olur gönül defteri.
Beyitlerle dolu gönlüm,
Ama bir tek kelam yetmiyor,
Anlatmaya derdimi.
Ey Hüda,
Kimseye verme böylesi bir hicran,
Eksik kalır tüm kelimeler,
Seni anlatmaya,
Sonunda sadece aşkın kalır.
Kayıt Tarihi : 11.12.2024 10:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aklıma aşkla ilgili şu dizelerim geldi;
Aşk hem gül hem dikendir
seven sevdiğinin gönlüne gül dikendir
***
Aşk dört yapraklı yoncadır
bencilliğin olduğu yerde bulunmaz
bulunsa bile çabuk kurur, yeşermez
Değerli yorumlarınız ve katkılarınız için çok teşekkür ederim üstadım. Selametle kalın.
TÜM YORUMLAR (2)