Uçurumun kenarında
Özgürlüğe uçmayı bekler…
Uçurumun kenarında
özgürlüğe
uçmaya...
Kabul ediyorum can,
istediğimiz kadar büyüttük
birbirimizi yüreğimizde.
Sen küçüldüğünü sanırken büyüdün,
ben unutulduğumu sanırken kök saldım en derine.
Unutulmak acı verse de kimi zaman
Gün gelir uçup gider anıların içinden
Buruk bakışlar bıraksan da ardından
Tozlu raflara yerleşir o özlenen.
*
Hasret türküleri söyleyen yaşlarınla
Zaman
Ağlıyor hayatın köşesinde,
Ağladıkça takvim yaprakları dökülüyor yerlere
Yaşlanıyor an...
Kolye ucunda bölünmüş bir haritaydın
Acıların, sevinçlerin buruk hep…
Tellere takılı kalırdı hayallerin
Teninden dökülürdü acı geçmişin;
Bir tarafın öfke, bir tarafın sevda
Arada sırada olur böyle
Bir duygu yumağı oturur içime
Kalbim aşk aşk diye atar bir süre
Bir kedinin patisine takılır yumak
Ve kedi uzaklaşır oynaya oynaya
Hayat yolunun taşlı sokaklarında
Nice düşenler, nice yara alanlar var
Bizse kitapların arasında gitmeye çalışıyoruz düşe kalka
Bazen küçük bir ayak kayması, ve tepe taklak, kelimelerin üstüne
Dizlerimiz kanıyor
Kelimeler kaçıyor can havliyle
Unuttuğum bir ışığın kıvılcımı
Savruldu yüreğime aniden
Sözleri terk eyledim...
Kaçtım, kaçmadı
Gittim, gitmedi
Bu serap beni n'eyledi? ..
Bilmediğim tenlerin arasından geçerken
İçime düşüyor kokun.
Tüm zincirlerimle bağımı kesiyorum
Ne kadar imge varsa topluyor;
Duyumsadıklarımı içime çekerek kutsuyorum.
Bir zamanlar
Aynı şehirde iki yabancıydık.
Şimdi farklı şehirlerde iki tanıdık.
Düne gitme şansımız olsaydı, karşılaşır mıydık?
Herkesin birbirine yabancı kaldığı bir şehirde, tanımak seni
slm dervişe beni tanıdın mı ben Kütahyadan Mustafa Tuğrul Koşar seni çok aradım ama ulaşamadım yeniden başlayacak dostluğumuza seni tekrar arıycam sende bana mail at [email protected] bir tane şiir kitabı çıkardım ikincisi çıkacak antolojiden şiirlerime bakabilirsin şimdilik hoşcakal ...