Akışkanlaşan devinimlerin
Alışılagelmiş çarkları kırılınca
Anladım
Hicret vakti geldi
Ruhum/a da/yandı.
Depreşen toprağım
Bir zamanlar yok olmak üzere olan bir ülke vardı
Ve bu ülkede
Konuşma hakkı, özgürlüğü olmayan boynu bükük insanlar yaşardı.
Ülkelerinin üzerinde hep kara bulutlar dururdu
Halk, mutsuz ve yok olmaya mahkûmdu.
Sen benim prensim değilsin
' Nasıl anladın? ' diye sorma sakın
Biliyorum, biliyorum işte.
Oysa olabilirdin,
Hayat bahçesindeki sevgi çiçekleri arasında
İçimdeki tel örgülerden izlerken hayatı
Gönlüme bir ses ilişti
Şiirli bir tını giyinmişti
Okşadı içimdeki tel örgüleri
Okşadıkça örgüler tel tel açıldı.
Açıldı hapisleşen düşlerim
Gelincik zamanıydı
Geldin
Ve kızıl düşlerle yüreğimi düşledin.
Sever sevmezi papatyalara bırakalım
Biz hep sevelim dedin
Bir kedinin tırnaklarının bıraktığı ize benzer keşkeli ayrılıklar
Barışılmadan kaybedilen bir kılıç yarasıyla yırtılır aynılıklar
Yerlere dökülür şövalye zırhında saklanan korkular
Ve Higgins’in satırlarında
Yüzümüze indirilen savaşın gerçek hüznünü unutturur eski plaklar
Tekerler dönerken plak arası yolculuklarda
Duyguların yıkılışı değil
Bir ruhun çöküşü bu an
Yıllarca birikmiş acıların
Bardağı kırıp dağılması etrafa.
*
Suskunluğun sonu bu haykırış
Bulup bulup kaybettim seni
Bir gün kazandığımı sanıp kaybetmekti derdim aslında.
Acı tatlı bir körebe oyunuydu benimki;
Karanlık bir labirentte dizlerim çarparak,
Yüreğim kanayarak oynadığım.
Yolun sonu bilinmez bir yıldız kümesi
SANA BAKMAK
Sana baktım; hüzün başladı göz uçlarımda. Kederime tohumlar döşendi. Her adımın, paramparça söktü toprağımı. Sana baktım; hasret atışları düşürdü yüreğim. Katılaşmış nutkuma hatıralar abandı. Her bakış, kuraklığımı inletti.
Sonbahar tadındayım; havada diz boyu sıcaklık. Gülüşün, titretti deri(ni) mi. İnan üşümek istemedim bu mevsim ortası. Yanmak, kan ter içinde kalmaktı en büyük düşüm. Düşümün baş kahramanı sen... Sana bakmak, artık geceye bakmak gibi. Yıldızı olmayan bir karanlıksın şimdi.
Hüküm sürüyor şimdi gözlerimdeki kahve rengi
Unutmuşum kahve renginin ardına gizlenen yosun yeşilini
Yosun yeşilinin ardında gizlenen aşkın yok eden ihtişamını
Boşluk kaplamış her yanı
Yosun kokusu duyulmaz olmuş
slm dervişe beni tanıdın mı ben Kütahyadan Mustafa Tuğrul Koşar seni çok aradım ama ulaşamadım yeniden başlayacak dostluğumuza seni tekrar arıycam sende bana mail at [email protected] bir tane şiir kitabı çıkardım ikincisi çıkacak antolojiden şiirlerime bakabilirsin şimdilik hoşcakal ...