Dervişe Güneyyeli Şiirleri - Şair Derviş ...

Donuk bakışlarının ardına saklıyorsun yüreğini
Sert duruşunla kalkan olup koruyorsun kendini.
An geliyor, saf bir gönül gibi kanıyorum
İçime işleyen soğuğunla yapayalnız kalıyorum.
Bir anlamsızlık çöküyor içime,
En çok o anlarda üşüyorum.

Ne senden sana kaçabiliyorum
ne de beni senden sakınabiliyorum.
Karmaşa şaha kalkmış, tozu dumana katmış
Soğutuyor seni inatla.
Kapım aralık, ayrılık düşüncesi sızıyor beynime;
Senden gitmek istiyorum.

Ben,
Hayatın oyun bahçesinde güle oynaya koşarken
Düşüp yüreğimi kanattığım bir zamanda
Uzattın ellerini, ve,
Torbandaki sayısız sevgilerden bir tutam alıp sardın yüreğimi.
Ellerini görmedim, ama,

Çürüyen bedenlerin arasına sıkışmış ruhlar isyana hazırlanıyor
Sessiz bir haykırış yayılıyor etrafa
İnce, kesik kesik ve derinleri sarsan.
Bir işaret bekleniyor
Harekete geçildi belki de
Bedenlere saplanmış ruhlar

Gözlerim kollarına bırakıp ışığını
Uzandı boylu boyunca Boğaz’ın sahiline
Aradığım ışığım değil, yakamozlarmış meğer…

İstanbul bir başka be dostum
İnsanın oturup kalası geliyor sonsuz saatlerce

Gidiyorum işte
Sus, hiçbirşey söyleme
Sonra,
Bahar yağmurları düşer de gözlerime
dayanamaz yüreğim,
dayanamam.

Yüreğimin teline ince ince dokunur zaman
Bağlamanın huzurlu edası,
Tanburun yanık sesi, gitarın hoyrat çıkışları,
Derken uyku vakti gelir.

Dışarıda yağmur, dışarıda rüzgâr,

Yaşatmak zordur her sevgiyi
Bir de su almışsa gemi
Yahut kırılmışsa bir yeri
Kolay olmaz kazanmak bu zaferi
*
Yaşatmak zordur her sevgiyi

Hep uzanıp tutmak istedim Ruya prensimi
Her masalda bulutlar arasından kaybolup gitti
Yüreğimde sakladığım umut dolu seviyle
Aradım ruyamı, bulamadım geceyi.
*
Sabahın ilk ışıkları dermanım oldu

Yüzün diyorum
İşgal altındaki topraklar gibi
Kurak ve karanlık
Teller giyinmiş,
Dikenler çiziktirmiş,
Kaşlarındaki yay gergilerle