Yaren dedim tut dedim
Başı bozuk yalnızlıklarda
Koma cahil yüreğimi
Dil bilmez, göz görmez
Sebebim olma
Dedi nereye gidiyorsun
Dedim hiçbiryere
Hiçbiryer
Tıpkı senin gibi
Hiçliğe...
Önce birbirimize geç kaldık
Şimdi hayata geç kalıyoruz
Sonra birbirimizden geçtik
Elde avuçta kalan hayata inat,
En sonra hayat bizden geçti
Geride kalan bize inat,
Eğer bir çocuğun bile açlıktan nefesi kokuyorsa
Eğer ayaklar yalın kıçında donu yoksa
Eğer el ayak yara, dudaklar çatlamışsa
Eğer mutluluk yerine hüzün varsa gözlerinin içinde
Kaybetmişiz birşeylerimizi
Her akşam
Senden birşey gelmiş mi diye
Posta kutusunun
O yıllara yenik soluk yüzüne
Bakmaktan kendimi alamiyorum
Ve biliyorum ki yine gelmeyecek
Ve ben biliyorum ki
Ben onu sadece sana benziyor diye
Sadece senden kalan yaralarımı
Hani sardım sandığım yaralarımı
İyileştirecek diye
Seviyorum …
Bilmediği anne adı ile avutulmuş
Meme tadı bilmeyen çocuklarım
Kaçınız sevdi dünyayı
Kaçınızın gözleri gök mavisi
Nasıra çabuk yenik ellerinle kavradığın
Sebepsiz yalnızlıklarımın
Adres boşluklarında ne geziyorsun
Beni burada bulabileceğini mi sanıyorsun
Göz gözü görmez,
Toz duman içerisinde
Yalnızlığımı mı arıyorsun
Son istasyonda kaçan son trenin arkasından bakmak
Bakmakla bakmamak arasında kalmak
Burun direklerine inat gözlerinden akan yaşa
Dur bakalım nereye böyle demek
Umursamaz edanı takınıpta en olmazına
Dört yapraklı sevda sabahlarımın
Yüzü güne dönük, yarın tadlarınla
Bahara çalan bal gözünle
Hoşgeldin yedirengim
Ümitsiz sevda saatlerimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!