Yaşanmışlıklarıma attığım
Demir perdelerin arkasından
Bağırdım sana gitme
Ne olur gitme diye
O eşi bulunmayan inatçı tavrını
O yer avcıymış, ben ise keklik
Kekliğimi vurmuşlar güpegündüz
Ölme keklik ölme, anan yanar
İnan keklik gerisi yalan yanar
Keklik gözlerin kapamış der yalan dünya
Yüzündeki gamzenin
Tebessüme çalış saatlerinde
Sevdim ben seni
Göz kenarlarındaki kırışıklığın
Gülüşlere yenik saatlerinde
Ayışığının gizlenmiş saç aklarını parlattığı
Seni sevmiyorum
Saatin sabah sekiz otuz vuruşlarında
Beklediğim günaydın edamla sevmiyorum
Dört zamanlı zamansızlıklara yenikliğimi kabul ettim
Ve itiraf ediyorum artık seni sevmiyorum
Siyah Mavi Sen Ben
Yeni bir kitap yazdım
Benim kitabımdaki yazmazlıkları
Teker teker yazdım
Geçmişimi çürüttüm anlayacağın
Ecel gel otur bir sigara içimlik
Gel alaca karanlığın mezarında
Biliyorsun ki hiçbir şey yapamam
Can soluksuz sana teslim ecel
Bu benim son sabahımda ki
Yalnızım
Soğuk üşüyorum
Buza kestirmişim yüreğimi
Sesler beni terketti
Sessizlik yeni sevdalım
Yo hayır
Sevmezdim hiç birayı şişeden içmeyi
Şimdi farkında bile değilim,
Bırak şişeyi
Ne içtiğimi bile bilmiyorum...
Ben yokum
Yalanlarını al doldur delik ceplerine ve git
Döküldükçe arkandan topla ve git
Yüreğine hangi dokunuş
Hangi varoluş saklanmış bilmem
Ortaksak eğer yürek namına ben yokum
Kaçımın kaçı kaç kuruş
Nereden geldiğim nereye gittiğim belli değil
Tartsan okka çekmem
Ansızlıklarıma gebe saatlerimin suskunluğu ile yaşayışım
Var ile yok arasındaki sıkışıklığım
Dur bilmez saatlerimin maziye tek tek gömülüşlerine şahitliğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!