An geldi
Bir darağacının yanında celladımla birlikte ıslandım
Ve de dinledim yağmurun sesini
Gizli bir özne gibi durdum o darağacının yanında
Teni paslı göçmen mevsimlerden sıyrılıyorum sandım
Biliyor musun Dılé
Yanağımda olmayan gamzemi vurduğunun ertesi günü artık büyümüştüm
Daha sert atmaya başladım adımlarımı
arasından su fışkıran kaldırım taşlarının üzerinde yürürken
Sakallarımı daha az kesiyorum o günden sonra
kirlenen yerlerinden tutuyorum yaşamı çünkü
''Alınganlık etmiyorum çocukluğuma
Benimkisi kederli hatıraları unutmamak aslında
Gülmedim sanmasınlar
Küçük dilime kadar bağıra çağıra yüzdüm neşe ırmağında''
Küskün sloganlarımı gökyüzünün duvarına yazmadan önce gördüm gözlerini
Sen de gittin
Düştünde Ali Usta’nın peşine
Sessiz dingin
Biraz hüzünlü biraz kırık
Yaşamın yükünü vurup kalbine
Biraz yorgun biraz bitkin
Bilmezdik
Bilemezdik
Büyüyünce bir gün bizimde elimiz cebimiz olacak
Bizimde kalbimizde kıyametler kopacak
Çocuk aklı işte
Hep yarına uyanırken
Düne uykusuz kaldığımı anladım...
Bilesin ki Dılé bu sana son mektubumdur.
l
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!