Bu bir gözyaşı öyküsüdür.
Zamanın nankör tavında yazıldı.
Kubbelerde
bir fukaranın duası karışırken godoş bir bahara.
Cibalide.
Bir kızın gözleri için yazıldı.
Sen;
Gecenin çocuk yanıydın ağlamaklı ve üzgün.
Bir gece vardiyasında düşlerine güneşi yamardın.
Ben;
Bir yol ötede yalnızlığın o en mahcup çocuğu.
Bir gün ansızın çekip gidersem
Ardımdan ağlama benim için
Ölüm haberim gelirse zamansız
Üzülüp kahrolma benim için
Resmime her baktığında için yanarsa
Merhem değil ki ellerin
acıyor dokunduğun yer
Tebessümün gözlerimi güldürmüyor artık
Gözlerimin ötesine bir bulut yüklenir
Islatır göğsümü şimdi
Gitmeni istemem ki
Zulamda kirli bir türküdür
Paslı ve yalınız bir öyküdür gidenler.
Kızgınım ve birazda tedirgin
Perdemin gerisi bir arsız şehir
Duvardan yüzüme düşen bir öksüz şairdir.
Düşüm ancak ve ancak kelimelerin anlatabileceği cesurlukta.
Gözlerimin ardında bir bulut.
Kirpiklerimde kalır anlatamadığım.
Pencereden sızan rüzgar anlatır yağmuru.
Biriktirdiğim şiirler hüzün ve gözyaşı
Teselli değil son tebessümün.
Gözlerimin ardında bir bulut.
yolu öykülendiren rüzgar
yanagımdan seni aldıgında.
basladı bu sürgünlük.
senden sonra yollara yolculuklara.
içinde dudak uçuklatan korkulara
Günaydın
Suya, güne, soğuğa ve çocuklara.
Alnımın ateşinden sabır çalan gözlerim.
Düşlerime emsalsiz umut katan azığım.
Zulamda ki kavgaya gözleriyle ilişen dostlarım
Günaydın.
Önümüze çıkan engeller, hatta aşamayacağımızı düşündüğümüz korkular, aslında en iyi dostlarımız ve en iyi desteğimizdir.
Çünkü; o korkular dolu engelleri geride bıraktığımızda, yapılan her bir mücadele tecrübenin temelidir.
Yola dizilen engelleri aşmak seninle
Yüreğindeki yangını hissederek
Yanarken bu şehrin ışıkları
Avuçlarımda
gidilmemiş
sevilmemiş
ve
hiç kimseye küsmemiş çocuklar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!