Deniz ayinleri Şiiri - Bahtiyar Aslan

Bahtiyar Aslan
11

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Deniz ayinleri

kemikten yorulur bir düş çıkarır iki göz
kırarak iki siyah taşın keskin yanında
bembeyaz ve sıcacık bir gölge yayılır gitgide
ne zaman duracaktır iki balık iki göz iki yüz ve su
sayısız su zamanla tanrının arasında
atlarını sür şimdi bu orman dalgalanıyor yorulmadan
kubbeden eriyerek akan kurşunları sarın omzuna harmani
tutuşan harmanlar bizim değildir
parmağından yakaladığın bu kadın ve bu yüzük
bir boğumu öperek atlayan
taşları anlat gözlerine taşları parçalayan
delip geçen gözlerine
ta afrikadan yola çıkan bir mızrak gibi
kara yorgun değil kinli ve gittikçe büyüyen
birisi oturup yazsın bunu iki yakası vardır
ben kapkara dağımdan sıyrılarak iniyorum
gölgenin bedenden sıyrılıp indiği gibi
birisi oturup yazsın iki hikâyesi ama tek kalbi vardır
kadın dediğin denizin çağrısı mı
ya da deniz dediğin kadının uğrusu mu
bilge saçlarını ağartarak uğra dağlarımıza biz bulut sağarız
gök biçeriz biz su içmeyiz su içer bizi
iki balık iki göz iki göz oda bir de kara kedimizi
parsların ağzıyla aramak süvarileri yaklaşıyor yine bahçemize
bahçemiz bizimdir yalnızdır ve yalnız bizimdir
öyledir de kaburgalarından tarihini okuduğumuz bu kuyu
bu/merang nerelidir
su ne kadar geri döner atınca boşluğa
II
çocuk olma
o kadar uzak değilsin
ben de durulacağım tek odalı evler bekliyor güneşi
derimin yüzülmesi için çağrıda bulunuyorum tuzdan elbise için de
cezayirden trablustan ve tunustan
bana ne haritada kaybolan okyanustan
sen bu kadar maviyken iflah olmazsın ey çocukluğum
bekleyen denizler çağını çoktan aştık koşmalısın koşmalı
denize doğru
koş

uyan bahçemiz bizimdir
evimiz bizim evrenimizdir
uyan ve anlat ölümsüzlük aşılı çiçeklerin kokulu tarhlarını
kimin açılıp kapanan bir kalbi varsa dinlesin
şimşekleri bulutlar mı hazırlıyor sanıyorsun sivrilterek
bu köpek hangi ağustostan geliyor diliyle böyle
kendini uzak bir tarlada unutmuş kesik başlı bir ahlat gibi
şimdi bu köpeği hangi mevsime fırlatsan dönüp gelecektir
evimiz bizim evrenimizdir
çocuk olabilirsin

III
nihayet gün akşamlıdır denize de erişilir bir bilgiyle
eriştiren bir bilgiyle tanışılır
evrende ne varsa evrende ne yoksa
saçlarımız da siyahtır uzundur ve kesilmezdir böylece biline
bizim olan bahçemizin bir de yılanı vardır saçlarımız gibi kara örgülü
denize bakan kapımız her zaman böyle sürgülü değildir
denizler de kabuk değiştirir mi yılanlar gibi
bir kuytuya çekilip öpülür mü
saçların ele geliyor gözlerin ele veriyor seni
turnaları görünce ağladığın ağzındaki telekten akan bir yazı
çölde yol alan katar
yahut bir yengeç aykırı adımlarıyla kumda

bakırdır çocukluğun rengi denizden uzaklaştıkça
masmavi cengerler tutar gerilen ovanın çeperlerini
elindeki taşı iyice yassıla ve öylece fırlat
kaç kere sekebilir gökte
gök ne kadar denizse o kadar mı
bu elmayı da fırlat gitsin ve güneş batsın artık
kuşlar dönsün artık yanan kanatlarından ateşler damıtarak
damlatarak gagalarından eriyen taşları tutuşan suları
biz bulutlardan ateş sağarız
ateş yakmaz bizi biz ateşi yakarız
kalaydan ve lehimden sonra demiri eriten sözü keşfettik
suyun içindeki uyuyan heykeli de yontup çıkarmalıyız
deniz olmanın gizli bilincini

IV
şu develerin yüzünü boşaltalım duvarlardan
çitlerde tüneyen ankaları ürkütelim teneke çalarak
külleriyle
ateşleriyle
rüzgârlarıyla
deniz de kurulur bir şey midir bir ev bir şehir gibi
denize med cezir öğretisi okutmak da gerekli midir
sabrı ve öfkeyi
sesi ve sükûtu
zamanı ta en başa almaya uğraşmayın yüzünüzün rengi
az gelir eksik gelir
şu sağ yanından bir ışık beliren kadının ellerini bulutlara kaldırın
saçlarını çözün ve rüzgâra bırakın
atlarının uyluğunda kaybolan adamlar geliyor

böylece kanın üstünden geçilerek ileri varıldı
sedeflerden incilerden mercanlardan ve karanlık mağaralardan
evlerinin damlarında güneş bekleyen üşümüş kadınlar bir ayna gördü
suyun aynası mı
göğün aynası mı
çocuklar zamanı gelince doğurulmalı
inciler gerdanının sandıkları açılmamalı her görücüye
yorgunum güneş batacaksa kuşlar ve balıklar da tünesin
ben seni düşünerek çıkarıyorum bir köpükten tenini gül olan yönlerini
şimdi kendimizi hangi yöne fırlatsak
dönüp geliriz denize
evimiz bizim evrenimizdir
evimiz bizim denizimizdir
çocuk olabilirsin

Bahtiyar Aslan
Kayıt Tarihi : 5.7.2007 08:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Seval Durğun
    Seval Durğun

    'denize ayin'

    deniz denizin içinde..

    'gel denize yaslan yalnız denize'

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Bahtiyar Aslan