DAĞ ŞİİRLERİ

Dağ rüzgara geçit vermiyor ise rüzgarın iyiliği içindir…
..

Ne Mecnun'a özenirim,
Ne Leyla'sında gözüm var.
Benim bin geceye bedel,
Nur saçan bir sabahım var.
Ne Ferhat'a bir söz derim,
Ne dağlarla bir derdim var.
Benim bin Şirin'e bedel,
..

Gözlerinin kış kadar acımasız soğuğunda
Baharı aramıştım defalarca..
Şimdi ben o bıraktığın kışta donmaktayım
sen ise çaldığın baharımda oynaşmakta...

Dudaklarının dağ kadar ulaşılmaz doruğunda
Bir kartal gibi uçmak istemiştim defalarca..
..

"beraber izleyemediğimiz, izleyemeyeceğiz filmler.. sorun bizim karşılıklı çay içerken izleyemeyeceğimiz bir sokak başı, ya da bir okul bahçesi, manzarası önemli değil. aslında sorun hiç karşılıklık çay içemeyeceğimiz.. adını hiv biliyorum, ama senin bildiğim adın, kızımın ismi, hiç olmayacak kızımın.. ki sen isimsizsin, gökteki ay'ın aydınlığı, ya da yalnızlığı diyeyim.. kaç dağ'ı aydınlattın, kaç dağı yalnız bıraktın, benim beynimde kaç dağ yarattın? kaçı orman? ki ben senin yakılmış ormanın, beni asla sevme."
..

Dağ dağ,tepe tepe doruklarda özlemin
Tutkuları nehirlere bıraktım.
Gök gürler,yağmur yağmaz
Yürek ‘Yar! ’ diye avaz avaz.
Ben kaparım,açılır mezarlar
Anılar mezarları kürek gibi kazarlar.
Türkülere yakılmış en içli ağıtlar
..

Dostlarım,
Bir dağ başına gömün beni,
Öldüğüm zaman.
Toprakla sımsıkı örtün üstümü.
Güneşin doğmadığı günler,
Toprak ısıtsın yüzümü.

..

Dağ başında bir gül gibi
Boynu bükük kalan yarim
Dikenleri yüreğime
Acımadan salan yarim

Bir kez sana bağlanmışım
Ben kendimi avutmuşum
..

Hep daglara sitem ettik
Turkuler'de soyledik, siir'lerde dile getirdik
Yollara bakip bizi bizden ayirdi diye kahrettik
sular dokup tez don diye dua ettik

Aslinda ne dag suclu nede yol
Bizler hasreti yurekler'de
..

Minareler Çağırıyor Şimdi Beni

Güneşsin Yunus
Minareler çağırıyor şimdi beni

Minareler çağırıyor şimdi beni
Sevincim dağ gönül ustasısın aşk sevincim dağ oldu
..

Hey sen,
Hüznünü yüreğinde gizleyen neşeli insan..!
Bir dağ gülüsün aslında,
Hem güneşe hem yağmura alışkın.
Rüzgar kıramaz hiç bir dalını sen feda etmedikçe sevdan uğruna.
Dağ başında dik görünse de boynun
Aslında ezelden büküktür Hak'ka
..

Yeryüzünde renk renk açan çiçekler, otlar, çeşit çeşit börü börtü böcekler, hayvanlar, dağ taşlar, akan sular kendi başlarına, bir düzenin etrafında yaşıyor. Bir ömre bedel zaman aralığında sıkışan insan, aldığı hırslarla yerinde duramadı, bu varlıkların yaşamalarına, kendi çıkarları elverdiği müddetçe katlandı.İnsan, dün bugün dünyamızda çok vahşi yönüyle, diri diri çoluk çocuğu, canlılık topluluklarını katlederek adı duyulmamış yaratık adını da aldı. Mevcut her şeyin hayat sürmesine izin veren dünyamız, bir denge üzerinde dönmektedir.Barışa giden yolda bu denkliği; sevilip sevilmeyi bile kendi canlılık topluluklarında, egoist çerçeveye aldılar.Gökmen Y.Erdem
..

Ben bıkıp usanmışsam upuzun gecelerden
Seheri sağ yanıma koyup öyle bekletin
Karanlığa kırgınsam, yorgunsam beklemekten
Gülümü bir görmeye vurun öyle bekletin

Dağ başı, dağ ötesi sürün ırak ellere
Güneşi gökyüzünde zincire vurun
..

Bekler bizi göğsü güzel dağlar.
Şahin bakışlımın tek gözünü siper edip namlumun ucuna,
Galip ve mağlup birde ben düşerim,
Güz elması yanaklı dilber dağının peşine...

Koca dağ koca göğsün yırtıp,
El edince bize gürgen meşe tohumları,
..

Yaptığın şeyler eğer ki batıyorsa birilerine,
Birileri uğraşıyorsa seninle sürekli,
Bil ki ulaşılmaz yerdesin, zirvedesin,
Aciz insanlar ulaşamayınca o zirveye,
Başlarlar yüce dağın dibini kazmaya,
Yıkmaya çalışırlar o dağı ki ulaşamadıkları dağ yıkılıp alçalsın,
Evet, zamanla belki yıkılır o dağ, kazdıkça altını,
..

Yüce dağ başında yanar bir ışık. (Anonim)
Yâri gördüm, oldu aklım dolaşık.
Eline almış da, bir tahta kaşık.
..

Dağ gibi ol diyorum yüreğime,
Dağ gibi,
Sessiz ama görkemli,
Sessizligin düşmana korku salsın,
Ürpersin kenarından geçerken namertler,
Titresin gulyabanisi, ağyarın.
En sarp yerinde.
..

Gül dönmüşse aleme,
Utanır gibi dağlardan.
Denizler kan içinde
Ve yanmakta semalar.

Dağ vuslat ateşinden,
Gül utançtan kırmızı.
..

Kar yağıyor sevgi dağına
Bu dağ bizim dağımız idi
Taşı, toprağı havası suyu ile
İçinde gürül, gürül akan ırmaklar vardı
Düzlükleri bayırlarıyla bizim dağımızdı
Dağın bu yamacında yıllarca esen rüzgarlar
Oymuş yassıltmış ezmiş her yeri
..

Yüce dağ başında da hey aman aman kervanın ucu
Gelenden geçenden de hey aman aman alırlar bacı
Gurbet elde kalmışam hey aman yok kardaş bacı
Ak gül konçesini de hey aman aman yarime takın

Yüce dağ başında da hey aman aman kandiller yanar
Kandilin şavkına da hey aman aman gelinler oynar
..

dünyanın tüm harfleri ve alfabeleri bir araya gelse de, anlaşılmaz dilsiz söylenceler. sadece fiile dökülenlere yargı biçen mahkemelerdir suçlu olan, bir de nedenleri sorgulamayan düşünceler... oysa hiçbir sonuç nedensiz değildir. Heidi, dağ başlarında küsüp ağlıyorsa, hiç görmediği ailesi içindir. Koçero eşkıyalık yapmışsa, zulme isyanıdır. Ölüyorsa -tüy çıkmamış yüzlerinde- gencecik ana kuzuları, kalplerinin kıyamadığındandır dünyanın adaletsizliğine. Ve gidiyorsa sevda şehirlerinin misafirleri, susup diyemediğindendir kapanmaz acıları, bitmek bilmeyen derin sancıları…”
..