İstanbul’da
Boğaziçinde
tarifsiz kederler içinde
bir garip Orhan Veli vardı.
Ankara’da
talihsiz bir çukurda
Bir uzak yoldur
aramızda yılan gibi serili.
Uzamış yatan bir nehir,
göklere uzayan dağlar…
Öylesine erişilmez bir yerdesin ki,
sana gelmem imkansız.
Sevgi mi?
...................................
Bir sap papatya
bir çiçekli dal.
Katıksız ve çıkarsız
yüreklerde akan
Karanfiller büyüttüm
Dikmen’de
küflü düşler
beyaz gülüşler…
.............................................
...................................................
Söyle,
Bir şarkı söyle eskilerden
Şöyle şarap tadında olsun.
Tutuşsun kanayan yaralarımız.
Söyle,
Günler ki,
Bütün acımasızlığıyla
gelir geçer kapımızdan,
biz uzak düşlerin peşinde
yaşarız senli benli dünyalarda..
Bu yol nereye çıkar?
“ Elif dedim be dedim
Kız ben sana ne dedim
Kuş kanadı Kalem olsa
Yazılmaz benim derdim ”
.............................................
............................................
Ellerim
konuşmaya öğreneli gözlerinden
yüreğim,
çırpınır oldu kuşlarla.
………..ve artık biliyorum
yarin ellerinden
Seni
görmeyeli
mevsimler değişti.
Kaç bahar sensiz kaldım
bilmiyorum.
Gene soğuk
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!