Zamansız sevdanın amansız yolcularıydık biz.
Gözlerimiz Kötümser dünyaya umut saçardı, her şeye rağmen.
Soğuk havalarda kifayetsiz paltolarımız, üşüyen ellerimiz,
Bir deniz kenarı çaybahçesinde iki çay iki simit öğle yemeğimiz.
Cebimizde üç beş kuruş ama sevdadan zengin, heybetliydi duruşumuz.
Ve bir aşk ateşimiz vardı küllenmesin diye sürekli taze tuttuğumuz.
Ben ilk gözlerinden başladım seni sevmeye.
İki büyülü göz, içinde kaybolduğum.
Seni gözlerinden dinledim, neler anlattılar bir bilsen.
Çağlayan olup gürül gürül aktı içime gözlerin,
akışına bıraktım ruhumu, sere serpe umarsızca.
İnsanın kişiliğinin, ruhunun, düşüncelerinin haritasıdır gözleri.
Keşke bir yolu olsa da yapışsam yakasına gençliğimin,
Böyle dolu dizgin nereye koşturuyorsun diye.
Gelecekten umarsız, böyle pervasız nereye?
Hiç mi yorulmayacak bedenin seyyahi yaşamaktan?
Hiç mi sıkılmayacak canın yersiz yurtsuz olmaktan?
Yok mu diyeceğim yarına dair bir hayalin bir düşüncen?
Denizi damla damla sayarım sana
Yeter ki ömrümden gitme...
Çünkü sen gidersen demiz biter,
Hüzün çöker duygularıma;
Dinlediğim hiç bir şarkı anlam içermez,
Düşündürmez geçmişe dair. Tadım tuzum kalmaz , yok olur benliğim.
Nihavend sevdamın hicran yarası gözlerin
Derinlemesine bakan, o yürek yakan.
Deniz üstünde süzülen martı misali bakışın,
ruhumu enginlere atan, can acıtan gözlerin.
Ufkumda doğan güneş gibi parlayan o güzelim gözlerin,
Açılınca gönül kumbaramın kapağı
Dökülüverdi içindeki tüm iyi insanlar.
Meğer ne kadar çok biriktirmişim farkında olmadan...
Gönül sevdimi birini ne mesafe tanır. ne zaman.
Çıkarsız ilişkilerin olduğu dönemin çocuğuyum ben,
O yüzdendir kimseyle maddi bir ilişkimin olmaması.
Sen çalmasaydın kapımı, yarına çıkarmıydı bu yürek?
Sen girmeseydin gönül kapımdan içeri, yeşerirmiydi çorak topraklar?
Sen duymasaydın sessiz çığlığımı, ruhum zindandan çıkarmıydı?
Sen tutmasaydın yüreğimden ayağa kalkabilirmiydim yeniden?
İyi ki çıkmışsın karşıma, iyi ki yarim olmuşsun, iyi ki biz olmuşuz.
İyi ki soframda sıcak çorbam, ruhuma yorgan, gözüme nur olmuşsun.
Bizde mavidir her şey,
Aşklar, ümitler, özlemler.
Yürekler katran karası olsa da hayaller hep mavi.
Bazen depreşir taa uzaklarda hasret yangını,
İşte o zaman kopkoyu bir mavi kaplar her yanını.
Sığamazsın kabına, koca derya dar gelir.
Ne bahar geçsin ömrümden eksilen,
ne hüzzam çalsın nağmelerde beni ağlatan. Ne çiçek açsin, Ne yağmur yağsin,
ne kuş ötsün, Ne yüzler gülsün,
sen ömrümü viran ettiğinde...
Tutamıyorum zamanın yelesinden,
Rüzgâr gibi soluksuzca koşuyor,
Dolu dizgin, dört nala, durmaksızın.
Geçmişin yanlışlığıyla doğruluğunu tartamadan...
Kavga dövüş mücadelem hayat sahnesinde sergilenen,
Yıkık dökük hikayenin hepten harap finali.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!