Kimseyi değiştiremezsin hayatta.
Ve kimse için de değişmemelisin.
Kimliğini kaybettiğin an, yaşamını çöpe attın demektir.
İstemediğin sürece, hiçbir şey için ödün vermeyeceksin.
Çünkü gün gelir, verecek hiçbir şeyin kalmaz.
Her şeyi sen istediğin için yapacaksın,
kalbinle giriştiğin bir haksız mücadele bu
kendi yüzüne attığın pençedir aşkın mührü
tut ki yaralısın, iyileşmeyecek kadar, çaresiz
uzaktaki kar tanelerine tutunmak için yarışır mı serçeler
özlemenin imkansızlık olduğunu bile bile
Zehirlenmiş gibi hissediyorum kendimi bu akşam. Üstüme işenmiş gibi; iliklerime kadar yorgunum. Tamamen yaştan kaynaklanmıyor ama payı olabilir. Kitle, benim için zor olan İnsanlık, o kitle sonunda kazanıyor galiba. Sorun herşeyin onlar için yinelenen bir gösteri olmasında sanırım. Tazelik yok içlerinde. Mucizenin kırıntısı yok. Kendilerini öğütüp duruyorlar, üstelik üstüme. Farklı bir insan görsem devam etmek için güç bulacağım kendimde. Ama öyle bayat, öyle kasvetliler ki. Heyecan yok. Gözler, kulaklar, bacaklar, sesler var ama...hiç. içten içe pıhtılaşıyor, kendilerini yaşadıklarına inandırıyorlar. Gençken daha iyiydi; arayış içindeydim. Geceleri sokakları dolaşırdım...kaynaşırdım, dövüşürdüm, arardım..Hiçbirşey bulamadım. Kadınlara gelince; her kadın bir ümitti ama çok sürmedi. Durumu hayli çabuk kavrayıp rüyalarımın kadınını aramaktan vazgeçtim; kabus gibi olmayan bir kadın kabulümdü. İnsanlara gelince; artık hayatta olmayan ölümsüzlerde buldum ne bulduysam-kitaplarda. Klasik müzikte. Güç verdiler bana. Ama sihirli kitapların sayısı sınırlıydı, bir süre sonra tükendiler. Yıkılmaz kalem klasik müzikti.
Fred derlerdi ona. Barın son taburesi onundu ve her zaman açılıştan kapanışa kadar oradaydı. Benden daha çok oradaydı ve bu hafife alınacak bir şey değildir.
Kimseyle konuşmazdı. Taburesinde oturup fıçı bira içerdi. barın öbür ucuna doğru dümdüz bakardı ama kimseye değil.
Ve bir şey daha;
bütün ırmaklar yükselecek ama korkmayın her şey yerli yerinde
okullarda ellerinize cetveller vurulacak ve kurtlar mısırları kemirecek
mitralyözler üç ayaklara monte ediliyor
ve karınlar beyaz ve karınlar siyah ve karınlar karın
insanlar sırf dövülmek adına dövülüyorlar
mahkeme salonlarında karar baştan bellidir




-
Sübhan Ceferli
Tüm Yorumlaren sevdiğim şairdir.