1970 Of doğumlu olup gençliğinde Trabzon İzmir İstanbul üçgeninde yaşam sürerken yazım hayatına adım atalı yaşam alanı İstanbul merkezli yurt satıhı oldu.
Öğrenim hayatıda bu üç şehir geçti. Rize Meslek Yüksekokulu İşletmecilik bölümünü bitirdikten sonra çalışma ve kitap basım dünyasına adım attı. Dergi çalışmalarından sonra
Medeniyet Varisleri, Maveralı İki Edib, Kayıp Kentin Mermer Sutunları, Mahtandoz Kanlı Duvak, Sayfalar Dolusu Kül, Kök Kuşağı isimli kitapları basıldı.
Bozkır Uyanırsa ve Sancak Duası adlı kitapları basımı bekle ...
Dinlersin uzaktan davul sesini
Karayemiş dalı oldum vesselam
Bu asilzadenin duy nefesini
Köprü altı malı oldum vesselam
Söz söylerim benden arda kalana
Yılları örmeye vaktimiz yoktur
Çabuk büyü kızım ziller çalacak
Bu limanda kalmak istiyen çoktur
Fakat rüzgari de demir alacak
Hesabı tutanlar bize sormuyor
Ezan deyip kalkan cunup turlayan
Yırtık dondan besmelesiz fırlayan
Olur olmaz her meydanda hırlayan
Oy seni düzenbaz soytarı seni
Cübben namusundu tezgaha döktün
Bam telimiz kopmuş bozuk kafiye
Bu da bilmem kimden bize hediye
Ümit yüklü kervan geçmesin diye
Köprüleri biz mi yıktık efendim?
İsyan bayrağı çekip devletine
Dolunaya
Sen sözlerime hasret, ben senin gözlerine
Sen yüreğime konuk ben senin közlerine
Özleminle çevirdim bakışımı semaya
Bir sana baktım öyle bir de şu dolunaya....
Bulunursa sende bir parça vefa
İşte ondan biraz almaya geldim
İster sefa olsun isterse cefa
Sevda denizine dalmaya geldim
Şayet ötelere açıksa sinen
Gözlerinde yaktım dünyayı kızım
Sen de içindeysen bakma kusura
İlk yürek yarası kınalı kuzum
Kalbim kırık kafam bozuk bu sıra
Öndekiler muradına erdiler
Yaman delikanlı asil Muhtar Bey
Mağrur bakışların uğurdan mıdır?
Yakışır bu çalım kasıl Muhtar Bey
Rahvan yürüyüşün sabırdan mıdır?
Bir kaç cümle dizdim ozan diyorlar
Şimdi sen düşün güzelim,
Bakışıma ket vuran sisli dorukların,
Ve geçitsiz vadilerin, oturup benimle nasıl çile çektiğini.
Deli bir akbabanın acı çığlıkları, şafak sökerken,
Sensizliği yırtarak uyandırıyor beni.
Ellerimi unutmuşlar da, ayaklarım pırangalı.
Özgürlüğün gitti elinden gönül
Halkın gibi, yandın, susadın aşka
Hiç tasasız gamsız biterken eylül
Ne kaldı zulanda kininden başka.
Güneş bir kolunda ay bir kolunda
''Kalbini yar kalbimin kıblegahı kıldılar''
Bu müthiş olurdu aziz dostum.
''Kalbini yar kalbimin kıblegahı kıldılar''
Bu müthiş olurdu aziz dostum.
''Kalbini yar kalbimin kıblegahı kıldılar''
Bu müthiş olurdu aziz dostum.