Bana sarılmasaydın,
Sabır, makamından düşecekti,
Şehri sel götürecekti,
O gece...
Sarayönü karakolunun,
Cehennemin kenar mahallesinde,
Tek pencereli küçük odanın,
Yarım yaşamlık sünger yatağına,
İki çınar yatırdılar.
Ahh defne yaprağı ah.
Sen olsaydın belki de kefilsiz ağlayacaktın.
Bu gün 12 Ağustos.
Senin üç cümlelik idam fermanını onaylayıp,
Ve iki adım sonra,
Bir kaç mısranın zorla helallik verdiği,
Kendi cenazemde halay çektiğim,
İlk belki de son kez
.....
Geceler bütün hesabı gündüze kesti be dostum
Çerağın var mı ki bana sen gelmiş kandil sorarsın
Hava kan karışık yağdı rüzgar zulm esti be dostum
Çerağın var mı ki bana sen gelmiş kandil sorarsın
......
Gök yurduna kapı açar bulutlu ya da bulutsuz
Vaki mi dir ömrümüzde uyuduğumuz kunutsuz
Bize de mesken olurdu her gece o kaldırımlar
Bin intizar gönlümüzde umutlu ya da umutsuz
Gök yurduna kapı açar bulutlu ya da bulutsuz
.........................
Hangi şehri gördüm ise bir yetim ağıdı yakar
Diriler mezarda yaşar ya ben kime döküleyim
Mürekkep dolu kalemin melali kağıdı yakar
Nehirler denize koşar ya ben kime döküleyim
Mektup adresini bilmez kurşun hedefini arar
''Kalbini yar kalbimin kıblegahı kıldılar''
Bu müthiş olurdu aziz dostum.
''Kalbini yar kalbimin kıblegahı kıldılar''
Bu müthiş olurdu aziz dostum.
''Kalbini yar kalbimin kıblegahı kıldılar''
Bu müthiş olurdu aziz dostum.