Ve bazen gülüşün gelir aklıma
Sanki yeryüzünde bir bahar mevsimi
Güneş her zamankinden daha parlak
Bütün ekinler boy vermiş ovalar yemyeşil
Herşey mümkünmüş gibi ümit dolu yürek
Çeşm-i Siyah 🍃 00.20
Ben değilim elinden tuttuğun
Ben değilim yanında uyuttuğun
Her akşam heycanla kapıyı açan
Yemekten sonra çay içtiğin
Ben değilim senin manzaran
Ve sen hiç olmadın aslında
Veda zamanı dedi Ekim
Gözlerinde belirdi bir med-cezir
Toprak rengi hareleri büyüdü
Hüznün buğusu yerleşti çehrene
Sonbahar bu sever ayrılığı
Cesaretin varsa kal yoksa
Beni arıyorsa gözlerin
Gökyüzüne bak uçan kuşlara
Masmavi deryalara bak
Martılara sor beni
Beni arıyorsa gözlerin
Rengarenk gökkuşağına bak
Bir yaprak daha ayrılır dalından
Süzülür düşer soğuk kaldırıma
Hercai bir rüzgâr kovalar peşi sıra
Ardına bakacak vakit bulamadan
Uzaklaşır buralardan
Zemheriler gelir geçer
Ne olduysa hep azar azar
Görenler sandı bahtiyar
Bülbüle gül gerekti
Bana ferasetli yâr
Yuttum sözlerimi
Bilmesindi ağyar
Yol
Her daim yolda olmaktı niyetim
Ne varmak istedim
Ne kalmak ..
Yol; eğitti ,öğretti beni
Dışarda zemheri
Donmuş dal budak
Içimde soldurdun baharları
Dön de bir bak
Yorgunum şehrim gibi
Tutmaz dizlerim
Bir manzara gibi zahirin
Her gördüğümde hayran bırakan
Engin bir deniz mavinin her rengi
Derin bir orman yeşilin her tonu
Sonsuz bir sahra açılır seraplara
Bir manzara gibi zahirin
Zor yaşama tutunmak
Ellerin olmadan
Zor geleceği görmek
Gözlerin olmadan
Ve zor nefes almak
Kokun olmadan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!